Menü

İskât hakkında delil var mıdır? Namaz ve oruç borçları bu yolla düşer mi?

Aşevi İnşaatı Yardımı - Huzurlu Gönüller Eğitim Vakfı
Aşevi İnşaatı Yardımı - Huzurlu Gönüller Eğitim Vakfı
Aşevi İnşaatı Yardımı - Huzurlu Gönüller Eğitim Vakfı
476 görüntülemeCenaze BahsiNamaz Bahsi

İskât hakkında delil var mıdır? Namaz ve oruç borçları bu yolla düşer mi?

Ölünün üzerinden, sağlığında mazereti sebebiyle tutamadığı oruç borçlarının düşürülmesi için fidye verilmesi hususu, hem âyet[1] hem de hadîs ile sabittir. Bu konuda gelen rivâyette: “Bir kimse, üzerinde Ramazan ayının oruç borcu varken ölürse, onun her günü için bir yoksul doyurulsun” buyrulmuştur.[2]

İskât-ı salât, yani, ölünün namaz borçlarını düşürmek için fidye vermeyi Hanefî müçtehitleri bir ihtiyat eseri olarak, istihsan yoluyla güzel bir muamele olarak kabul etmişlerdir. Ölmeden evvel yapılan böyle bir fidye ödeme vasiyeti bir nedâmet ve pişmanlık eseridir, istiğfar ve bağışlanma talebinin nişânesidir. Bunun, ölen kimsenin vasiyeti olmadan varisler tarafından teberrû yoluyla yapılması da bir şefkat ve ölünün hayrını isteme alâmetidir. Ayrıca fidye yoluyla fakirler de sevindirilmekte, bu vesile ile onların bazı zarurî ihtiyaçları temin edilmiş olmaktadır.

İmâm-ı Muhammed, Ziyadat adlı kitabında namaz fidyesi için; inşâallâh kifâyet eder, demiştir. Demek ki, bunun af ve mağfirete bir vesile olacağı Yüce Allâh’tan umuluyor, yoksa bunun üzerinde kesin bir delil yoktur. Eğer bu fidyenin namazlara kifâyet edeceği kesin bir delile dayansaydı, “inşâallâh” şeklinde söylemezdi.

Fahrü’l-İslâm Pezdevî’nin Usûl kitabında şöyle denilir:

“Namaz hakkında fidyenin cevazına, oruç hakkında hükmettiğimiz gibi hüküm veremeyiz. Ancak namaz hakkında fidyenin kabulünü, Allâh tarafından bir ihsan olarak niyaz ederiz.”

İbnü’l-Hümâm’ın Fethu’l-Kadir’deki ifâdesi şöyledir:

“Namaz, Hanefî imamlarının istihsanı ile oruç gibidir, mademki oruç ile fidye vermek yani fakiri yedirmek arasında bir denklik şeriatça sabit olmuştur, buna göre bu denklik namaz ile fidye arasında da sabit olabilir. Eğer böyle bir denklik varsa, netice elde edilmiş olur, değilse, namaz için fidye bir iyilik ve ihsandan ibaret kalır, iyilik ve ihsan ise günahları giderir.” Bir âyet-i keriîmede: “İyilikler kötülükleri siler” buyurulmuştur. [3]

 


Kaynakça:

[1] Bakara Sûresi: 184
[2] Tirmizî, Kitâbu’s-savm, 23; bâbu mâ câe fi’l-keffâre, h. no: 727. Tirmizî’nin ifade ettiğine göre rivâyetin merfû olarak geleni değil, İbni Ömer’den (Radıyallâhu Anh) mevkûf olarak geleni sahihtir
[3] Hud sûresi, 114

İsmail Hakkı Yelkenci tarafından yayınlandı 17/08/2024

URL Kopyala
0
Cevap yaz..