Terâvih namazının cemaat ile kılınması bidat midir?
Terâvih namazının cemaat ile kılınması bidat midir?
Bazıları, Terâvih namazının Hazreti Ömer’in (Radıyallâhu Anh) sünneti olduğunu iddia etmişler ve bu konuda şunu delil göstermişlerdir: Hazreti Ömer (Radıyallâhu Anh), Ubeyy b. Ka’b’ın insanlara on bir rekât namaz kıldırmasını emretmiş ve bir gece insanları cemaat halinde terâvih namazını kılarken görünce: “Bu ne güzel bir bid’attir” demiştir.[1]
Fakat bu görüş, zayıftır. Nitekim Hazreti Âişe’den (Radıyallâhu Anhâ) rivâyet olunduğuna göre o şöyle demiştir:
“Rasûlullâh (s.a.v) Ramazan’da bir gece mescitte Terâvih namazını kıldı, insanlar da ona uyarak namaz kıldılar. Sonra ikinci gece yine Terâvih namazını kıldı, o gece insanlar (sahâbe) daha da çoğaldılar. Daha sonra üçüncü veya dördüncü gece insanlar toplandılar, fakat Rasûlullâh (s.a.v) onların yanlarına çıkmadı. Sabah olunca şöyle buyurdu: ‘(Dün gece) yaptığınızı (namaz için beni beklediğinizi) gördüm, fakat sizin yanınıza çıkmamdan beni alıkoyan şey, Terâvih namazının size farz kılınmasından endişe etmemdir (bunun için size Terâvih namazını kıldırmadım).’ Bu olay, Ramazan’da olmuştu.”[2]
İmâm-ı Nevevî hadîsin şerhinde şöyle demiştir:
“Bu hadîs, Rasûlullâh Efendimizin (s.a.v) ümmetine olan şefkât ve merhametinin kemâlini açıklamaktadır.” İddia edilenin aksine Terâvih namazı, Peygamber Efendimizin (s.a.v) sünnetindendir ve ümmete farz kılınmasından endişe ettiği için onu terk etmiştir. Rasûlullâh (s.a.v) vefât edince bu endişe ortadan kalkmıştır. Ancak Hazreti Ebû Bekir (Radıyallâhu Anh), iki yıl gibi kısa hilâfeti zamanında dînden dönenlerle (mürtedlerle) savaşmakla meşgul olmuştur. Hazreti Ömer’in (Radıyallâhu Anh) hilâfeti zamanında müslümanların işleri yoluna girince, sahâbeler Peygamber Efendimiz (s.a.v) ile biraraya geldikleri gibi, Hazreti Ömer’de (Radıyallâhu Anh) Ramazan’da insanları Terâvih namazında biraraya getirmiştir. Hazreti Ömer’in (Radıyallâhu Anh) bu konuda yapmış olduğu şey; insanların, Peygamber Efendimizin (s.a.v) sünnetine dönmesini sağlamak ve bu sünneti yeniden ihyâ etmek olmuştur.
Kaynakça:
[1] Buhârî, Kitâbu salâti’t-terâvih, 1; bâbu fadli kıyâmi ramadân, h. no: 2010
[2] Buhâri, Kitâbu salâti’t-terâvih, 1; bâbu fadli kıyâmi ramadân, h. no: 2011-2012
URL Kopyala