Namazın farzlarından biri takdim ya da tehir edilse (zammı sûre den sonra yanlış rekatta kunut okuyarak rükû yu geciktirmek gibi) veya (Fatiha sûresi gibi namazın vaciplerinden biri terk, takdim ya da tehir edilse) bu durumda bakılır; şayet bunlar kasıtlı yapılmış ise namaz sahih olmakla birlikte, kusurlu kılınan bu namazın kusurunu gidermek için iadesi vacip olur. Şayet bu yanlışlardan biri kasıtlı olarak yapılmamış ise sehiv secdesi gerekir, sehiv secdesi yapmak da unutulduğu takdirde veya yanılarak tek edildiği takdirde namaz tamamdır, iadesi de gerekmez.

Bir kimse, ilk oturuşta tahiyyat ile birlikte Fâtiha okusa, ister tahiyyattan önce ister sonra okusun, üçüncü rekâta kalkma vacibini geciktirdiği için her iki durumda da sehiv secdesi gerekir. Son teşehhütte ise; tahiyyattan evvel Fâtiha okumak, (veya tahiyyattan sonraki duaları tahiyyattan önce okumak) vacip olan tahiyyat ile başlamayı geciktirdiği için sehiv secdesi gerektirir. Fakat fâtihayı tahiyyattan sonra okumak sehiv secdesi gerekmez. Zira burası dua ve senâ mahalli olduğu için bir genişlik ve müsamaha söz konusudur. (Tahtâvî, Hâşiyetü Merâki’l-Felâh, 1/461)