Menü

Namazı imâ ile kılan kişinin rukuyu secdeden daha aşağıda yapmasının hükmü nedir?

Aşevi İnşaatı Yardımı - Huzurlu Gönüller Eğitim Vakfı
Aşevi İnşaatı Yardımı - Huzurlu Gönüller Eğitim Vakfı
Aşevi İnşaatı Yardımı - Huzurlu Gönüller Eğitim Vakfı
570 görüntülemeNamazı Bozan ve Bozmayan Şeyler

Namazı imâ ile kılan kişinin rukuyu secdeden daha aşağıda yapmasının hükmü nedir?

Camide secde den aciz olup sandalyede namaz kılan bazı kişiler namaza ayakta başlayıp ruku yu normal yapıp sonra secdeyi sandalyeye oturarak ima ile yapıyor dolayısıyla ruku su secdeden daha aşağıda olmuş oluyor bu kimsenin namazı geçerli midir?

Dinimizde sorumluluklar kulun gücüne göre belirlenmiş, gücü aşan durumlar için kolaylaştırma esası getirilmiştir. Hastalık da bu kolaylaştırma sebepleri arasında yer almaktadır. Peygamber Efendimiz (s.a.s), “Namazı ayakta kıl, güç yetiremezsen oturarak kıl, buna da güç yetiremezsen yan üzere yaslanarak kıl.” buyurmuşlardır.[1]
Rükû veya secde etmeye gücü yetmeyen kimse îmâ ile namaz kılar. Îmâ, rükû ve secde yerine başla işaret etmek demektir. Îmâ ile namaz kılan kişi rükû için başını biraz eğer, secde için ise rükûdan biraz daha fazla eğer, şayet secde için olan baş eğmek ruku için olan baş eğmekten daha aşağı seviyede olmaz ise namaz sahih olmaz. Ayrıca secdede başını yere koyamayan kimsenin, bir şeyi başına kaldırarak ona secde etmesi caiz değildir.

Bir kişi ayakta durmaya gücü yettiği hâlde, rükû ve secdeye gücü yetmiyorsa, ayakta veya oturarak îmâ edebilir; ancak oturarak îmâ etmesi daha uygundur.[2] Rükû veya secde etmeye gücü yetmeyen kişi, rahatsızlığı sebebiyle ayaklarını yana veya kıbleye uzatarak da olsa yere oturamıyorsa, ayakta veya tabure, sandalye, sedir vb. yerlere oturarak namazını îmâ ile kılabilir. Oturmaya da gücü yetmeyen kişi, sırt üstü yatarak veya yana yaslanarak îmâ eder. Hanefîlere göre îmâ mutlaka baş ile yapılmalıdır. Başı ile îmâ etmeye gücü yetmeyen kimse namazını kazaya bırakır; gözleri, kaşları veya kalbiyle îmâ ederek namaz kılamaz.[3]

 


Kaynakça:

[1] Buhârî, Taksîru’s-salât, 19
[2] Merğînânî, el-Hidâye, II, 83-87
[3] Merğînânî, el-Hidâye, II, 83-85; Mevsılî, el-İhtiyâr, I, 260

İsmail Hakkı Yelkenci tarafından yayınlandı 21/08/2024

URL Kopyala
0
Cevap yaz..