Kazaya kalan sabah namazının öğleden önce kaza edilmemesi ayrı bir günah mıdır?

Diğer vakit namazlarından farklı olarak sabah namazı kaçırılıdığı zaman sahibi tertib olan veya olmayan kimse kerahat vakti çıkar çıkmaz sabah namazını hemen kaza etmesi vacip mi, biraz beklese günah mı?

İslâm’da namaz ve oruç gibi ibadetler için belirli vakitler konulmuştur. Bu vakitlerin kaçırılması hâlinde artık edâ değil, kaza söz konusu olur. Farz namazların kendi vakitleri içinde kılınması farzdır. Özürsüz olarak bir namazın vaktini geçirmek büyük günahlardan sayılmıştır. Mücerred olarak namazın kazası ile bu kimsenin üzerinden namaz borcu düşse de geciktirmekten dolay meydana gelen günah düşmez. Bunun için, namazı kaza eden kimsenin, ayrıca Allâh’a tövbe etmesi gerekir fakat kaza etmiş olması da bir nevi pişmanlık ve tövbe olarak da değerlendirilebilir. Bu nedenle sabah namazı da dahil tüm namazlar en kısa sürede kaza edilmelidirler. Ancak öğleden önce kılındığı takdirde sünneti ile birlikte kaza edildiği için sünnetten mahrum olmamak için öğleden sonraya bırakılmamalıdır. Hanefî mezhebinde kazâ namazı kılmak için eda edilen namazların sünnetlerini terk etmek câiz değildir. Kazâsı olan kimse, sünnetleri ayrı, kazâyı da ayrı kılarlar. Dolayısıyla meşru mazeretler sebebiyle kaza namazlarını geciktirmek günah olmasa da kişi kaza etmeden öldüğü takdirde kazaları ihmal sebebiyle ayrıca sorumlu olacaktır. Oruç içinde durum aynıdır ve aynı şekilde Hanefi mezhebine göre kaza orucu olan kimseler de nafile oruç tutabilirler.

---

URL Kopyala