Dargın olan kişileri barıştırmak Müslümanlar üzerine vacip midir?
Dargın olan kişileri barıştırmak Müslümanlar üzerine vacip midir?
Bir gün, Medine yakınlarındaki Kuba halkı döğüşmüş, hatta birbirlerini taşlamışlardı. Bunu haber alan Peygamber Efendimiz, ashabına: “Haydi bizimle geliniz de onların aralarını düzeltelim” buyurmuş ve Kuba’ya gitmişti.[1] Dargın olmamak, küs durmamak ve dargınları barıştırmak, Kur’ân’ın; “Mü’minler ancak kardeştirler. Öyle ise dargın kardeşlerinizin arasını düzeltin”[2] emri gereğince bir sosyal ibadettir ve dargınlığın doğurduğu zarara göre hükmü değişmekle birlikte, genel olarak vacip kabul edilmiştir.[3]
Bilindiği gibi ibadetlerin belirli vakitleri vardır. Müslümanlar, aralarında dargınlığa varacak söz ve davranışlardan sakınmalıdırlar. Her şeye rağmen dargınlık olursa dargınlıklarını gidermeye, anlaşmazlıkları çözmeye gayret etmelidirler. Bunun da mümkün olmadığı yerlerde, Müslümanların, diğer Müslüman kardeşlerinin aralarını bulmaya çalışıp, onları barıştırmaları ahlâkî görevleridir.
Kaynakça:
[1] Buhârî, Sulh, 2
[2] Hucurât Sûresi, 49/10
[3] Ruhul’Beyan; 8/76
URL Kopyala