Kadınların at binmesi, araba kullanması câiz midir?

Kadınların, ihtiyaçtan ötürü değil de fiyaka ve çalım satmak için at binmesi ve araç kullanması, kadın onuru ve edebine yakışmadığı gibi, saf gönülleri ifsat edebilir ve başka duygu ve takiplere sebep olabilir. Aynı gayeyle elbette erkeğin araç kullanması da câiz değildir, ancak ne var ki kadının caka satarak araba kullanması, aynı durumdaki erkekten daha ifsat edicidir, dolayısı ile hükmü de daha ağır olur. Böyle gösteriş meraklısı bir kadının yalnız başına ve biraz da şehirden uzak yerlerde araba kullanması bu sakıncayı daha da arttıracaktır. İşte bu ve benzeri muhtemel tehlikeleri önlemek maksadıyla kadınların araba kullanmaları sınırlı olmalıdır.

Fakat, tahrik edici hareket ve çalım görünümünde bulunmayan ciddi ve vakur kadınların, dünyevi (kadın hastalıkları doktoru olup vazifesini icra etmek vb.) yada uhrevî (muallime olup kız çocuklarına İslâmi ilimler öğretmek vb.) ihtiyaçları için araba kullanmalarında dinen bir mahzur olmadığı gibi, bu bazen zorunlu hale de gelebilir.

Nitekim Dürrü’l-Muhtâr sahibi Haskefî ve hâşiyesi Reddü’l-Muhtâr sahibi İbni Âbidin şöyle demektedir:

“Kadınların at binmesi eğlence için câiz değildir. Şayet savaş, hac, kaçınılmaz dini ya da dünyevi bir ihtiyaç için olursa bunda bir sakınca yoktur.”^[1] Ancak, tesettür ve mahremiyet hükümlerine riâyet etmek, şoförlük imtihanı ve imtihan öncesi muameleler icra edilirken, günaha girmeyecek şekilde gerekli tedbirleri almak da ayrıca şarttır.

 

---

Kaynakça:

[1] İbni Âbidin, Reddu’l-Muhtâr, Kitâbu’l-hadar ve’l-ibâha,  fasl fi’l-bey’, c. 6, s. 423

---

URL Kopyala