Başörtüsü, kendisi başlı başına bir süs veya ziynet unsuru olmamalıdır. Aşırı parlak renkler, çok süslü desenler, pullar, payetler gibi detaylar, dikkat çekme potansiyeli taşıdığı için tesettürün ruhuna aykırı kabul edilir. Tesettürün amacı, kadının güzelliklerini yabancı gözlerden korumak ve dikkat çekmemektir. Bu, sade ve temiz renklerin, dikkat çekmeyen desenlerin tercih edilmesi anlamına gelir. Bone ise, başörtüsünü sabitlemek, saçların dağılmasını engellemek ve başörtüsünün kaymasını önlemek gibi pratik amaçlara hizmet eder. Önemli olan, bonenin kendisinin bir süs unsuru olarak dikkat çekmemesi ve başörtüsünün genel örtünme amacına uygun olmasıdır. Yani, bone şeffaf veya çok gösterişli olmadığı sürece ve başörtüsünün ana işlevini yerine getirmesine engel olmadığı sürece bir sakıncası yoktur. Şeffaf, pul, payet gibi dikkat çekici detaylara sahip olmayan, sade bir bone, örtünmenin sadelik ilkesine uygundur. Dolayısıyla bu detaylara uygun olmak şartıyla, başörtüsü altındaki bone dikkat çekmediği takdirde görünmesi de caiz olur.