Menü

Kurban kesilmeden bedelinin fakire verilmesiyle geçerli olur mu?

Aşevi İnşaatı Yardımı - Huzurlu Gönüller Eğitim Vakfı
Aşevi İnşaatı Yardımı - Huzurlu Gönüller Eğitim Vakfı
Aşevi İnşaatı Yardımı - Huzurlu Gönüller Eğitim Vakfı
461 görüntülemeKurban Bahsi

Kurban kesilmeden bedelinin fakire verilmesiyle geçerli olur mu?

İbadetlerin şekil, şart ve rükûnleri olduğu gibi hikmetleri, amaçları ve teşri gerekçeleri de vardır. İbadetlerdeki bu özelliklerin birbirinden ayrı düşünülmesi mümkün değildir. Diğer taraftan ibadetler ancak emredildikleri şekliyle yerine getirilir.[1] Her ibadetin bir yapılış şekli vardır. Kurban ibadeti de ancak kurban olacak hayvanın usûlüne uygun olarak kesilmesiyle yerine getirilebilir. Bedelini infak etmek suretiyle, kurban ibadeti yerine getirilmiş olmaz. Zira hayvanın kesilip kan akıtılması bu ibadetin rüknüdür.

Nitekim Peygamber Efendimiz (s.a.v)‘de, kurban meşru kılındıktan sonra her yıl bizzat kurban kesmek sureti ile bu ibadeti yerine getirmiştir.[2]

Peygamber Efendimiz (s.a.v), kurban bayramında, Allâh katında en sevimli ibadetin kurban kesmek olduğunu, kurbanın kesilir kesilmez Allâh katında makbul olacağını ve kurban edilen hayvanın her bir parçasının kişinin hayır hanesine kaydedileceğini ifâde etmiştir.[3]

Allâh Teâla’nın rızasını kazanmak niyetiyle, karşılıksız olarak fakir ve muhtaçlara yardım etmek, iyilik ve ihsanda bulunmak da müslümanın önemli vazifelerinden biridir. Zaruret derecesinde ihtiyaç içerisinde bulunan kimseye yardım etmek dinimizde farz kabul edilmiştir. Ancak, bu iki ibadetin birbirinin alternatifi olarak sunulması doğru değildir. Bu sebeple kesim olmadan kurbanlık hayvanı, sadaka olarak bir kişiye vermek kurban yerine geçmez. Aynı şekilde kurban bedelini de yoksullara ya da yardım kuruluşlarına vermek suretiyle, kurban ibadeti ifa edilmiş olmaz.[4]

 


Kaynakça:

[1] Kâsânî, Bedâiu’s-Sanâî, Kitâbu’l-hudûd, faslun fi’ş-şerâit elletî terciu ilâ’l-makzûf; c. 7, s. 40
[2] Buhârî, Kitâbu’l-hacc, 117; bâbu men nahara biyedihî, h. no: 1712
[3] Tirmizî, Kitâbu’l-edâhî, 1; bâbu mâ câe fî fadli’l-edhıye, h. no: 1567
[4] Serahsî, el-Mebsût, Kitâbu’z-zebâih, evvelu vakti’l-edhıye; c. 12, s. 13

İsmail Hakkı Yelkenci tarafından yayınlandı 16/08/2024

URL Kopyala
0
Cevap yaz..