Zekât çeşitlerinin hangilerinde, borçlar düşülerek hesaplanır?
Zekât çeşitlerinin hangilerinde, borçlar düşülerek hesaplanır?
Zekâta tâbi mallarda aranan “tam mülk” ve “aslî ihtiyaçlardan fazla olma” şartlarının bir gereği de, zekâta tâbi olan malın karşılığında borç olmamasıdır. Fakihlerin çoğunluğu, “batınî mallar” (gizli mallar) adı verilen para ve ticaret mallarının zekâtında, borcun etkili olacağında ittifak etmişler. “Zahirî mallar” (açık mallar) denilen toprak ürünleri, hayvanlar ve madenlerde ise borcun, zekâtın vücûbuna mâni olup olmadığında ihtilâf etmişlerdir.
Hanefîler’e göre borç üç nevidir:
1) Şahıslara olan borçlar.
2) Allâh hakkı olarak vâcip olup kullar tarafından istenen borçlar. Zekât bu nevidendir. (Geçmiş yıllara ait zekât borçları gibi.)
3) Kullar tarafından istenmeyen fakat Allâh için yerine getirilmesi gereken borçlar. Nezir ve kefâret bu çeşit borçlardandır.
İlk iki grupta toplanan borçlar hesaplandığında, şayet zekât mallarının nisabını aşağı düşürürlerse, bu mallarda zekât gerçekleşmez. Üçüncü grupta toplanan borçlar ise, zekâtın gerçekleşmesine mani değildir. Ayrıca, borç hangi neviden olursa olsun, zekât çeşitlerinden toprak ürünlerinde zekâtın vucûbuna engel değildir. İmâm-ı Şâfiî’ye göre borç hiçbir malda zekâtın vücûbuna engel olmaz. İmâm Mâlik’e göre ise sadece parada zekâtın vücûbuna engeldir, nisabı düşürürse zekât farz olmaz.
URL Kopyala