Hayvanlar da Allah’ın yarattığı canlılardır ve onlara şefkat göstermek, merhametli davranmak Müslümanların görevidir. Peygamber Efendimiz (s.a.s.), hayvanlara karşı çok merhametli davranmış, onların gereksiz yere incitilmesini yasaklamıştır. Hayvanların aç bırakılmaması, susuz bırakılmaması, aşırı yük yüklenmemesi gibi konularda uyarılarda bulunmuştur. Hatta bir hadiste, susuz bir köpeğe su veren bir kişinin bu iyiliği sayesinde cennete girdiği bildirilmiştir. Hayvanlara iyi davranmak, Allah’ın yaratıklarına karşı sorumluluk bilincini geliştirir ve kulluk anlayışını pekiştirir. Lakin İslam’da hayvan sevgisi önemli olmakla birlikte, insan sevgisinin önüne geçirilmesi caiz değildir. Hayvanlara karşı sevgi ve merhamet göstermek İslam ahlakının bir gereği olmakla birlikte, insan hayatı, onuru ve hakları her zaman önceliklidir.

İslam dininde hayvan sevgisi önemli bir yer tutar ve hayvanlara iyi davranmak teşvik edilir. Ancak, insan sevgisi dinin temelinde yer alır ve daha üstün tutulur. İslam’a göre insan, Allah’ın en değerli yarattığı varlıktır (eşref-i mahlukat). İnsan, akıl, irade ve ruh gibi özellikleriyle diğer canlılardan üstündür. İslam, insanlar arasındaki ilişkilerin sevgi, saygı, adalet ve merhamet üzerine kurulmasını emreder. Aile bağları, komşuluk ilişkileri ve diğer sosyal ilişkiler büyük önem taşır. Lakin bazı kişiler hayvan haklarına o kadar odaklanmış ki, insan güvenliğini ve mağduriyetini ikinci plana atmışlar. Bu ise aşırı bir idealizm veya tek yönlü bir bakış açısıdır. Ayrıca hayvan besleyenlerin dikkat etmesi gereken bir husus da; fakir ve muhtaç insanlara sahip çıkıp yardımda bulunmayı ihmal etmemek, bu vesileyle insan sevgisini hayvan sevgisinin üstünde tutmak ve hayvan bakımında yapılan masrafların israf boyutuna ulaşmasından da sakınmaktır.