Hanefi fıkhındaki genel yaklaşım, kadınların ezan ve kamet okumasının, sesin nağmeli çıkması ve bundan doğabilecek fitne endişesi nedeniyle tahrimen mekruh (harama yakın mekruh) olduğudur. Bu genel hükümden hareketle, yeni doğan bebeğin kulağına okunan ezan ve kamet uygulamasına dair aynı hassasiyet gözetilmelidir. Yeni doğan bebeğin kulağına ezan okunması sünnettir ve bu sünnetin babası veya salih bir erkek tarafından yerine getirilmesi asıl ve uygun görülendir. Kadınların ezan okumasının mekruh sayılması prensibinden dolayı, bu uygulamanın da (açıkça ve sesli bir şekilde okuması durumunda) caiz görülmediği, yani mekruh olduğu sonucuna varılır. Buradaki mekruhluk, namaz için okunan ezan ve kametteki gibi, kadının sesini yabancı erkeklere duyurma endişesinden kaynaklanmaktadır. Bebeğin kulağına okuma, genellikle kapalı bir ortamda ve yabancı erkeklerin bulunmadığı bir durumda gerçekleşse bile, fıkıhçılar ezan ve kametin prensipte erkeklere ait bir uygulama olduğu yönündeki genel hükmü bu duruma da tatbik etme eğilimindedir. Dolayısıyla, Hanefi mezhebinde sünnete uygun olan, bebeğin kulağına ezanı babası veya bir erkek yakınının okumasıdır. Kadının okuması, mekruh olma yönüyle tercih edilmez.