​Bir kişinin kontrolü dışında, istemeden bir hayvanı ezmesi ve onun ölümüne neden olması, İslam fıkhında “hataen (yanlışlıkla) işlenen fiil” kapsamında değerlendirilir. Bu, bilerek ve kasten yapılan bir eylemden farklıdır ve hukuki-dini sorumluluğu değiştirir. ​İslam fıkhında bir fiilin hukuki ve uhrevi (ahiretle ilgili) sonuçları, o fiili işleyenin niyetine ve kasıtlı olup olmadığına göre belirlenir. Bir Müslüman’ın kasten ve bilerek bir hayvana eziyet etmesi veya onu öldürmesi haramdır ve büyük günahlardandır. Zira hayvanların da can taşıyan ve Allah’ın emaneti olan varlıklar olduğuna inanılır. Peygamber Efendimiz (s.a.s.) hayvanlara eziyet edenlere karşı sert uyarılarda bulunmuş ve merhametli olunmasını emretmiştir. Aracın önüne atlayan kedinin ölümüne istemeden sebep olmak irade dışında gerçekleşmiştir. Bir hayvanın aniden yola fırlaması, önceden tahmin edilemeyecek bir durumdur. Bu nedenle, kaza sonucunda meydana gelen ölümden dolayı günahkâr olunmaz. Bu durum, İslam fıkhındaki genel kaidelerden biri olan “sorumlulukta kastın esas alınması” ilkesine dayanır. İslam fıkhında, hataen bir insanın ölümüne sebep olunması durumunda “diyet” (kan bedeli) ve “keffâret” gibi yükümlülükler bulunur. Ancak hayvanlar için bu tür bir hukuki bedel ödeme zorunluluğu yoktur. Ancak ​fıkhi açıdan bir yükümlülük olmasa da, İslam ahlakı bu konuda vicdani sorumluluklara işaret eder. Eğer kaza sonrası hayvan hayatta kalmışsa, onu sahipsiz bırakmamak, tedavi ettirmek veya güvende bir yere bırakmak ahlaki bir görevdir. Kasıtlı olmayan bir hatadan dolayı pişmanlık duymak, vicdanın bir yansımasıdır. Bu tür durumlarda, Allah’tan af dilemek ve bir sadaka vermek, kişiyi manen rahatlatır ve bu kötü olaydan dolayı hissedilen üzüntüyü hafifletebilir. ​Sonuç olarak, İslam fıkhına göre, aracın önüne aniden atlayan bir kedinin ölümüne sebep olmak, kasıtlı bir fiil olmadığı için kişi günahkâr sayılmaz. Ancak İslam’ın evrensel merhamet ilkeleri gereği, hayvanlara karşı daima duyarlı olmak ve elden geldiğince onlara yardım etmek Müslümanın şiarındandır.