İslam’a dönmemeye yemin ederek dinden çıkan (mürted) bir kişinin tövbesi İslam inancına göre mümkündür. İslam dini, tövbe kapısının her zaman açık olduğunu ve samimi pişmanlık duyan herkesin affedilebileceğini öğretir. Kur’an-ı Kerim’de Allah Teâlâ şöyle buyurur: “De ki: Ey kendi aleyhlerinde haddi aşan kullarım! Allah’ın rahmetinden ümidinizi kesmeyin. Çünkü Allah bütün günahları bağışlar. Şüphesiz ki O, çok bağışlayıcıdır, çok merhametlidir.” (Zümer Suresi, 53. Ayet) Bu ayet, ne kadar büyük olursa olsun, samimi bir tövbe ile şirk dahil tüm günahların affedilebileceğine dair açık bir müjdedir.

Dinden çıkmak (irtidat), İslam’da en büyük günahlardan biridir. Tekrar İslam’a dönmemeye yemin etmek ise bu büyük günahı pekiştiren bir durum olarak değerlendirilir. Ancak, kişi bu büyük hatasından pişman olup samimi bir şekilde tövbe ettiğinde, İslam alimlerinin çoğunluğuna göre bu yemin geçersiz sayılır. Çünkü tövbe, kişinin İslam’a geri dönmesiyle birlikte önceki durumunu ve dolayısıyla yeminini de hükümsüz kılar. Hanefi ve Maliki gibi çoğu İslam alimi, dinden dönmenin yemin etmekten çok daha büyük bir günah olduğunu ve samimi bir tövbe ile bu durumun ortadan kalkacağını belirtirler. Buna göre kişinin İslam’a dönmesiyle birlikte önceki yemininin bir hükmü kalmaz.

Azınlıkta kalan bazı alimler ise, dinden dönmemeye yemin etmenin ayrı bir sorumluluk getirdiğini ve bu yeminin bozulması nedeniyle ayrıca bir kefaret (yemin kefareti) gerekebileceğini ifade ederler. Ancak bu görüşte olanlar da, samimi bir tövbe ile kişinin İslam’a dönüşünün kabul edileceği konusunda hemfikirdirler. Yemin kefareti, on fakiri doyurmak veya giydirmek ya da bir köle azat etmekle yerine getirilir. Buna gücü yetmeyen kişi üç gün oruç tutar. Sonuç olarak; İslam’a geri dönmek isteyen ve bu konuda samimi pişmanlık duyan bir mürtedin tövbesi, tekrar İslam’a dönmemeye yemin etmiş olsa bile, Allah’ın rahmeti ve mağfiretiyle kabul edilir.