Gusül veya abdest alırken, yıkanması gereken organların kuru yer kalmayacak şekilde yıkanması gerekir. Aksi hâlde gusül veya abdest geçerli olmaz. Dolayısıyla, gusledecek veya abdest alacak kimsenin bedeninde veya abdest organlarında suyun deriye ulaşmasına engel olacak bir madde bulunmamalıdır (Fethu bâbi’l-‘inâye, 1/73) Ancak abdest alan kişi, vücudunun uzuvlarını normal bir şekilde yıkıyorsa, Allah’ın emrine uymuş ve kendisinden bekleneni yapmış olur. Gaye, hiçbir zorlanmaya katlan­madan suyu bu gibi çukur yerlere ulaştırmaktır. Tırnağın altında suyun ulaşamayacağı kadar az bir şey kalmışsa, bunlar affedilen küçük şeyler sınıfına girer. Mesela tırnak altındaki kirler, ayaklardaki çatlaklar gibi; abdest alan kimsenin her çatlağa su girmesine dikkat etmesi veya bunları kontrol edip incelemesi gerekmez. Metâlib-i Ulî’n-Nühâ’da (1/116) şöyle denmektedir: Tırnakların altındaki az miktarda kir ve benzeri şeylerin bir önemi yoktur. Aynı şey burnun içi için de geçerlidir çünkü bunlar çok sık rastlanan şeylerdir. Eğer bu gibi durumlarda abdest geçerli olmasaydı, Peygamber (s.a.s.) bunları açıklardı. Çünkü böyle bir bilgiye ihtiyaç duyulduğu zamanda açıklamayı geciktirmesi caiz değildir.