Kur’an-ı Kerim’de veya sahih hadis kaynaklarında Safer ayının uğursuz veya bela ayı olduğuna dair hiçbir bilgi bulunmamaktadır. Bu ayın diğer aylar gibi normal bir ay olduğu ve herhangi bir musibet veya bela getirme özelliğinin olmadığı İslam alimleri tarafından kesin bir dille ifade edilmektedir. Safer ayıyla ilgili olumsuz inançların kökeni, İslam öncesi döneme (Cahiliye dönemi) dayanmaktadır. O dönemde insanlar Safer ayını uğursuz ve sıkıntılı bir ay olarak kabul eder, bu ayda yolculuğa çıkmaz, evlenmez ve önemli işlere başlamazlardı. Peygamber Efendimiz (s.a.s.) ise bu batıl inançları ortadan kaldırmak için çeşitli hadisler buyurmuştur. Ebu Hureyre’den rivayet edilen bir hadiste Peygamberimiz (s.a.s.) şöyle buyurmuştur: “Hastalığın kendiliğinden bulaşması, uğursuzluk, Safer ayının uğursuzluğu ve baykuşun ötüşünü hayra veya şerre yormak yoktur. Cüzzamlıdan da aslandan kaçar gibi kaç.” (Buhari, Tıb, 19; Müslim, Selam, 32) Bu hadis, İslam’da uğursuzluk inancının yeri olmadığını net bir şekilde ortaya koymaktadır. Başka bir hadis-i şerifte ise şöyle buyrulmuştur: “Uğursuzluk yoktur. En iyisi ise iyimserliktir.” (Buhari, Tıb, 54; Müslim, Selam, 34) Bu hadis de, İslam’ın pozitif bir bakış açısını teşvik ettiğini ve batıl inançlardan uzak durulması gerektiğini vurgulamaktadır.

Safer ayının son çarşambası veya herhangi bir çarşamba günüyle ilgili özel bir bela veya musibet inancı da yine Kur’an-ı Kerim ve Sünnet’te yeri olmayan bir hurafedir. Bu tür inançlar, sonradan ortaya çıkmış bidat niteliğindedir. Nitekim sahih hadis kaynaklarında ne Safer ayının son çarşambasına ne de başka bir çarşamba gününe özel bir bela veya musibet atfedildiğine dair hiçbir delil bulunmamaktadır. Eğer böyle bir durum olsaydı, İslam’ın ilk kaynaklarında mutlaka bahsedilirdi. İslam alimleri, Safer ayında musibetlerin daha çok olduğu inancını ve bu ayın son çarşambasında özel tedbirler almayı kesinlikle reddetmiştir. İmam Nevevî (ö. 676/1277), Müslim’in şerhinde bu hadisleri açıklarken, Cahiliye Araplarının Safer ayını uğursuz kabul ettiğini, İslam’ın ise bu inancı reddettiğini belirtmiştir. İbn Hacer el-Askalânî (ö. 852/1449), Buhârî şerhinde, Safer ayı hakkında doğru olmayan inançların Cahiliye döneminden kalma olduğunu ve Peygamberimizin bu tür inançlara karşı çıktığını ifade etmiştir. Sonuç olarak, İslam’ın temel kaynakları olan Kur’an ve sahih Sünnet, Safer ayının veya herhangi bir günün uğursuzluğunu destekleyecek hiçbir delil sunmamaktadır. Aksine, Peygamberimiz (s.a.s.) bu tür batıl inançları kesin bir dille reddetmiştir. Bu nedenle, Müslümanların bu tür hurafelerden uzak durarak, bela ve musibetlerden korunmak için Allah’a sığınmaya, dua etmeye ve iyi ameller işlemeye devam etmeleri esastır.