Peygamberlerin vefatından sonra geri kalan mal varlıkları miras hükmüne dahil midir?
Peygamberlerin vefatından sonra geri kalan mal varlıkları miras hükmüne dahil midir?
Peygamberlerin miras bırakmadığı şeklindeki Hz. Ebubekr’in (r.a) sözü bizzat Peygamber Efendimize (s.a.s) ait olan bir hadistir: “Biz miras bırakmayız, bıraktığımız sadakadır.”[1]
Peygamber Efendimiz (s.a.s), Hayber’in fethinden sonra ensardan Muhayyisa b. Mes‘ûd’u Fedek halkını İslâm’a davet için gönderdi. Fedek halkı topraklarının yarısı karşılığında Rasûlullâh (s.a.s) ile anlaşmak istediler. Peygamber Efendimiz (s.a.s), müslümanların istedikleri zaman yahudileri oradan çıkarmaları şartıyla bunu kabul etti. Böylece Fedek savaş yapılmadan ele geçirildiği için arazisinin yarısı Peygamber Efendimize (s.a.s) tahsis edildi. Rasûlullâh (s.a.s) buradan elde edilen geliri amme işlerine, yolcu ve misafirlere, ayrıca ailesine sarfederdi.
Peygamber Efendimizin (s.a.s) vefatından sonra gerek hanımlarının gerekse kızı Fâtıma’nın Halife olan Hz. Ebû Bekir’den bazı istekleri oldu. Nakledildiğine göre; Rasûlullâh Efendimizin (s.a.s) vefatı üzerine hanımları Hayber ve Fedek’teki hisselerinden miraslarını almak için Hz. Osman’ı Hz. Ebû Bekir’e gönderdilerse de Hz. Âişe onlara Rasûlullâh’ın (s.a.s); “Biz peygamberler miras bırakmayız, bizim bıraktıklarımız sadakadır” dediğini söyledi, bunun üzerine isteklerinden vazgeçtiler. (radıyallahu anhum)
Kaynakça:
[1] Buhârî, Meġâzī, 14, 38; Ferâʾiz, 3, İtişâm, 5
URL Kopyala