Öşür dışındaki tüm zekât çeşitlerinde, zekât vermekle yükümlü olan kişi, elindeki zekâta tâbi olan mallarından borçlarını düşer. Fakat kişinin borcu ne kadar çok da olsa öşür verirken bu borç düşülmez, kişinin borcu; mahsulden elde ettiği gelirden fazla da olsa yine de mahsulün tamamının öşrünü vermesi gerekir. Ayrıca bu ürünlerin zekâtlarının oranı bizzat Peygamber Efendimiz (s.a.s.) tarafından belirlenmiştir. Bir hadis-i şerifte, “Yağmur ve nehir sularıyla sulanan toprak mahsullerinde onda bir; kova ile sulananlarda ise yirmide bir öşür gerekir.” (Buhârî, Zekât, 55) buyrulmuştur. Elde edilen mahsulün onda birinin zekat olarak verildiği öşür, sadece sulamanın masraflı yapılması durumunda 1/20 olarak verilir, bunun haricinde hiçbir masraf düşülmez. Ortak olan mahsullerde her bir ortak kendi hissesinin öşründen sorumludur ancak vekalet yoluyla kendi hissesinden öşrünü ortağı da ödeyebilir.