Namaz kılarken deprem olsa namaza devam edilmeli midir?

Namazda iken deprem gibi bir âfet meydana gelse, namaza devam etmek gerekir mi? Yoksa namazı bozup sonra mı kılmak gerekir?

İnsanın canını tehlikeye atması câiz değildir. Her kim namaz esnasında deprem veya yangın gibi bir olaya maruz kalır ve tahminine göre kurtulma imkanı varsa, namazdan çıkıp canını kurtarması gerekir. Güvenliğini sağladığında, ameli kesir olmadıysa namazını tamamlar veya duruma göre namazını baştan kılar. Kesinlikle yerinde kalıp tehlikeye maruz kalması câiz değildir. Aksi takdirde kendi canını tehlikeye atmış olur. Bununla birlikte yanma, düşme veya boğulma tehlikesi geçiren diğer insanları kurtarmak için de namazı kesmek gerekir. Bu konuda temel dayanak yüce Allâh’ın şu âyetidir:

“(Mallarınızı) Allâh yolunda harcayın. Kendi kendinizi tehlikeye atmayın. İyilik edin. Şüphesiz Allâh iyilik edenleri sever.”^[1] Ayrıca, Rasûlullâh (s.a.v) şöyle buyurdu: “Zarar vermek ve zarar görmek yoktur.”^[2]

Keşşâfu’l-Kinâ adlı eserde şöyle geçmektedir: “Bir müslümanı kuyuya düşmekten veya benzeri tehlikelerden korumak vacip olduğu gibi, zimmet ehli ve barış durumunda olan bir kafiri ve masum insanı da korumak vaciptir. Boğulacak veya yanacak bir kimseyi kurtarmak vaciptir, kişi bu amaç için namazını keser. Kıldığı namazın farz veya nâfile olması da hükmü değiştirmez. Vakit daralsa bile kişi namazını keser çünkü namazını kaza edebilir fakat boğulacak veya yanacak insanın telâfisi olmaz. Şayet boğulmak üzere olan veya her hangi bir tehlikeye maruz kalan kişinin kurtarılması için namazını kesmez ise, namazı geçerli olmakla birlikte günahkâr olur.”^[3]

 

---

Kaynakça:

[1] Bakara Sûresi: 195
[2] İbni Mâce, Kitâbu’l-ahkâm, bâbu men benâ fî hakkıhî mâ yedurru fî cârihi 1, h. no: 2340
[3] Buhûtî, Keşşâfu’l-Kinâ, Kitâbu’s-salât, bâbu sifati’s-salât, faslu mâ yükrahu vemâ yübâhu vemâ yüstehabbu fi’s-salât; c. 1, s. 380

---

URL Kopyala