Menü

Mevlid kandili kutlaması ve bu güne mahsus oruç ve gecesinin ihyasına dair bir delil var mıdır?

Aşevi İnşaatı Yardımı - Huzurlu Gönüller Eğitim Vakfı
Aşevi İnşaatı Yardımı - Huzurlu Gönüller Eğitim Vakfı
Aşevi İnşaatı Yardımı - Huzurlu Gönüller Eğitim Vakfı
418 görüntülemeSünnet ve Bid'atler

Mevlid kandili kutlaması ve bu güne mahsus oruç ve gecesinin ihyasına dair bir delil var mıdır?

Peygamber Efendimiz (s.a.s) hayatta iken ne kendi doğum günü, ne de herhangi bir yakınının doğum günü için özel bir kutlama töreni yapmadığı gibi böyle bir şey yapılması hususunda herhangi bir isteği ve emri de olmamıştır. Çünkü O’nun esas görevi, şahısları değil, dinin ilkelerini tanıtmaktı, vahyi tebliğ etmekti. Bu sebeple Peygamber Efendimizin (s.a.s) sağlığında, Onun doğum yıl dönümü kutlanmadığı gibi Hulefâ-i Râşidîn dönemiyle Emevîve Abbasî devirlerinde de mevlidle ilgili bir uygulamaya rastlanmamaktadır.

Mevlid; Peygamber Efendimiz’den (s.a.s) üç dört asır sonra icad edilen Müslümanların bir âdeti olmakla birlikte, bid’atın hasene (güzel) kısmına girmektedir. Dolayısıyla bu gecenin mevlid gecesi olarak ihya edilmesi gündüzünün de oruç ile geçirilmesi hakkında Şer’î delillerde sabit olan bir tavsiye bulunmamaktadır. Bu nedenle mevlid gecesinin gündüzüne mahsus fazilet içeren bir oruç yoktur. Ancak mevlit kandili orucu kastı olmadan, nafile oruç tutmanın mekruh olmadığı günlere denk gelmesi durumunda oruç tutulabilir. Yine Peygamber Efendimizin “sallallahu aleyhi ve sellem” dünyaya teşrifleri vesilesiyle, şükür mahiyetinde bu gece ibadet ile geçirilebilir.

Nitekim İmam Suyutî, konuyla ilgili olarak özetle şunları söylemiştir: “İnsanların Mevlid-i Nebevi için toplanıp Kur’an okumaları, Peygamber Efendimizin (s.a.s) viladetiyle ilgili haberleri/menkıbeleri seslendirmeleri, bu münasebetle yemek tertiplemeleri bid’ati hasenedir/güzel bir bid’at tır. Çünkü, bu toplantılarda Rasûlullâh Efendimize (s.a.s) karşı büyük bir tazim, bir saygı, onun dünyaya teşriflerinden ötürü büyük bir sevinç söz konusudur. Bu ise, sahibine büyük bir sevap kazındırır.”[1]

 


Kaynakça:

[1] Suyutî, el-Havî li’l-fetavî, 1/272-şamile

İsmail Hakkı Yelkenci tarafından yayınlandı 13/08/2024

URL Kopyala
0
Cevap yaz..