Menü

Kurandan başkasını kabul etmem diyen sünnet inkarcısına ne cevap verilir?

Aşevi İnşaatı Yardımı - Huzurlu Gönüller Eğitim Vakfı
Aşevi İnşaatı Yardımı - Huzurlu Gönüller Eğitim Vakfı
Aşevi İnşaatı Yardımı - Huzurlu Gönüller Eğitim Vakfı
122 görüntülemeİtikadi Konular
0 Yorum

Kurandan başkasını kabul etmem diyen sünnet inkarcısına ne cevap verilir?

Avrupa’da bir arkadaşla tanıştım. Bu arkadaş, Allah’ın haram dediğine haram diyor ve aksini asla demem diyor. Bu kişi, Kuran ne derse o diyor, İslam ne derse o diyor. Müslüman olması için bu inancı yeterli midir?

İsmail Hakkı Yelkenci cevap verdi 14/06/2025

URL Kopyala
0

Peygamber Efendimiz’in (s.a.s.) helal ve haram kılma yetkisine işaret eden, dolayısıyla sünnetin bağlayıcılığını ve şeri bir kaynak olduğunu gösteren net ayetler mevcuttur. İşte o ayetlerden bazıları ve açıklamaları:
1. A’raf Suresi 157. Ayet:
“Onlar ki, yanlarındaki Tevrat’ta ve İncil’de yazılı buldukları o ümmî peygambere uyarlar; o ki, kendilerine ma’rûfu (iyiliği) emreder ve münkerden (kötülükten) nehyeder; onlara temiz ve hoş şeyleri helal kılar, pis ve kötü şeyleri haram kılar; sırtlarından ağır yüklerini ve üzerlerindeki bağları kaldırır…”
Açıklama ve Delil Yönü: Bu ayet, Peygamber Efendimiz’in (s.a.s.) “temiz ve hoş şeyleri helal kılma” ve “pis ve kötü şeyleri haram kılma” yetkisini açıkça ifade eder. Helal ve haram kılma yetkisi esasen Allah’a aittir. Ancak bu ayet, Allah’ın izni ve tayiniyle, Rasûlullah’a (s.a.s.) da bu yetkinin verildiğini gösterir. Bu yetki, sadece Kur’an’da açıkça belirtilen helal ve haramları tebliğ etmekle sınırlı değildir; aynı zamanda Kur’an’da detaylıca bahsedilmeyen veya hiç geçmeyen konularda da Peygamberimizin (s.a.s.) koyduğu hükümlerin (sünnetin) bağlayıcı olduğunu ifade eder. Örneğin, Kur’an’da evcil eşeğin etinin haram olduğu belirtilmezken, Peygamber Efendimiz (s.a.s.) Hayber Savaşı sırasında bunu yasaklamıştır. Bu, A’raf 157’deki yetkinin bir tezahürüdür.
2. Nisa Suresi 65. Ayet:
“Hayır! Rabbine yemin olsun ki, aralarında çıkan anlaşmazlıklarda seni hakem tayin edip, sonra da verdiğin hükümden içlerinde hiçbir sıkıntı duymadan tam bir teslimiyetle boyun eğmedikçe iman etmiş olmazlar.”
Açıklama ve Delil Yönü: Bu ayet, müminlerin Peygamber Efendimiz’in (s.a.s.) verdiği hükümlere kayıtsız şartsız teslim olmalarının imanın bir şartı olduğunu belirtir. Ayette geçen “seni hakem tayin edip… verdiğin hükümden…” ifadesi, Peygamberimizin (s.a.s.) sadece Kur’an’ı tebliğ eden bir postacı değil, aynı zamanda ihtilafları çözen, hüküm veren bir merci olduğunu açıkça ortaya koyar. Bu hükümler, Kur’an’da açıkça bulunmasa bile, Peygamberimizin (s.a.s.) şahsında Allah’ın iradesinin bir yansımasıdır ve bu hükümlere uymak iman için zaruridir. Bu, sünnetin şeri bir delil olduğunun güçlü bir kanıtıdır.
3. Nur Suresi 63. Ayet:
“Peygamber’in çağrısını, kendi aranızdaki herhangi birinizin diğerini çağırması gibi tutmayın. Allah, içinizden gizlice sıvışıp gidenleri elbette bilir. O’nun emrine aykırı davrananlar, kendilerine bir fitne gelmesinden veya can yakıcı bir azabın isabet etmesinden sakınsınlar.”
Açıklama ve Delil Yönü: Bu ayetin son kısmı, “O’nun (Peygamber’in) emrine aykırı davrananlar, kendilerine bir fitne gelmesinden veya can yakıcı bir azabın isabet etmesinden sakınsınlar” ifadesiyle çok güçlü bir uyarıda bulunur. Burada kastedilen “emir,” sadece Kur’an ayetleri değil, aynı zamanda Peygamberimizin (s.a.s.) genel tüm emir ve yasaklarıdır. Peygamber’in (s.a.s.) emirlerine uymamak, fitneye veya azaba yol açacağı belirtilmiştir. Bu da, Peygamber’in (s.a.s.) sünnetinin bağlayıcılığının ve şeri bir delil olmasının Kur’an’dan bir delilidir.
4. Haşr Suresi 7. Ayet (Tekrar Vurgu):
“…Peygamber size ne verdiyse onu alın, neyden men ettiyse ondan sakının…”
Açıklama ve Delil Yönü: Daha önce de belirtildiği gibi, bu ayet, Peygamberimizin (s.a.s.) genel olarak tüm emir ve yasaklarına uymayı emreder. Buradaki “verme” ve “men etme” yalnızca Kur’an ayetlerini içermez; Kur’an’da açıkça yer almayan ancak Peygamberimizin (s.a.s.) sözlü veya fiili olarak koyduğu tüm hükümleri, yani sünneti kapsar.

Özetle; bu ayetler, Kur’an’ın sadece Allah’tan gelen vahyi tebliğ eden bir elçi olarak değil, aynı zamanda hüküm koyma, helal ve haram belirleme, Kur’an’ı açıklama ve müminler için mutlak bir itaat mercii olma gibi yetkilere sahip olduğunu açıkça göstermektedir. Bu yetkiler, Peygamber’in (s.a.s.) sünnetinin şeri bir kaynak ve bağlayıcı bir delil olduğunu doğrudan Kur’an’dan kanıtlar. Peygamber’in otoritesini ve sünnetini reddetmek, bu ayetlerin açıkça belirttiği hükümleri reddetmek anlamına gelecektir.

İsmail Hakkı Yelkenci cevap verdi 14/06/2025
0
Cevap yaz..