Menü

Kul hakları nasıl ödenir?

Aşevi İnşaatı Yardımı - Huzurlu Gönüller Eğitim Vakfı
Aşevi İnşaatı Yardımı - Huzurlu Gönüller Eğitim Vakfı
Aşevi İnşaatı Yardımı - Huzurlu Gönüller Eğitim Vakfı
751 görüntülemeKul Hakları

Kul hakları nasıl ödenir?

Kul hakkıyla ilgili günahlardan tövbe etmenin şartlarından biri de hakları sahiplerine iade etmektir. Zira Ebû Hureyre’den “radıyallahu anh” merfû olarak rivayet edildiğine göre, Rasûlullâh “sallallahu aleyhi ve sellem” şöyle buyurdu: “Kimin üzerinde din kardeşinin bir hakkı varsa, altın ve gümüşün bulunmayacağı kıyamet günü gelmeden önce o kimseyle helalleşsin. Yoksa kendisinin sâlih amelleri varsa, yaptığı zulüm miktarınca sevaplarından alınır. (hak sahibine verilir) Şâyet iyilikleri yoksa, kendisine zulüm yaptığı kardeşinin günahlarından alınarak onun üzerine yükletilir.”[1]

Şayet bir kimse gasp veya hile yoluyla kardeşinden bir şey almışsa onu mümkün olan her hangi bir şekilde geri vermeye çalışır, bunu ona bildirmesi mümkün değilse bildirmeden de ödeme yapabilir, hatta ölmüşse onun varislerine verir. Ona iade edecek durumu yoksa ondan helallik ister. Şayet hakkını yediği kişiye ulaşması mümkün değilse onun adına sadaka verir. Şayet malı vermekten aciz ve hak sahibiyle helalleşmesi de mümkün değilse Allah Teâlâ dan af dileyip tövbe eder, umulur ki yüce Allah kıyamet gününde onun adına hakkı öder.

İmam Nevevi şöyle dedi: “Şayet işlediği günaha zekat hakkı, gasp ve mali cinayetler gibi mali bir hak bağlıysa tövbeyle birlikte zekatı vermek, insanlara haklarını iade etmek, şayet parası varsa misliyle ödemeye mahkum edilir. Şayet parası kalmadıysa hak sahibinden helalleşir. Şayet hak sahibi bu haktan habersiz ise ona haber vermesi gerekir. Şayet farklı yerde ise ona ulaştırılır, şayet ölürse varislerine verilir. Şayet varisleri yoksa ve haberi kesilirse güvenilir yetkili bir hakime verilir. Bunları yapmak mümkün değilse hakkı ödemek niyeti ile fakirlere sadaka olarak verilir. Şayet bir kimse hakkı verecek durumda değilse ilk fırsatta ödeme yaparak vermeye niyet eder, şayet gücü yetmeden önce vefat ederse Allah’ın fazlından umulur ki Allah onu affeder.”[2]

Kişi mubah bir amaç için borç alıp vefat edinceye kadar borcu veremez ise veya borç aldığı bir şeyi harcar ve ödemesini yapmaktan aciz olup vefat ederse belki de ahirette bundan hak talep edilmez çünkü bilinçli olarak masiyet işlememiştir. Ümit edilir ki yüce Allah hak sahibine bunun karşılığını verir.

Şayet manevi haklardan olan gıybet, gıybet edilen kişiye ulaşmamış ise bazı alimlere göre tövbe, istiğfar ve hem kendisi hem de gıybet ettiği kişi için af dilemek yeterli olur. Şayet gıybet ona ulaşırsa o takdirde gıybet edilene gelir ve onda helallik ister. Şayet mümkün değilse veya uzak bir yerdeyse Allah’tan af ve mağfiret diler. Varislerden helalleşmesine itibar edilmez. Şüphesiz maddi haklar mutlaka sahiplerine verilmesi gerekir. Manevi hakların bilgisi ise hak sahibine ulaşmadığı takdirde mutlaka tövbe ve pişmanlık gerekir.

 


Kaynakça:

[1] Buhari 6534
[2] Ravzatuttalibin 11/246

İsmail Hakkı Yelkenci tarafından yayınlandı 13/08/2024

URL Kopyala
0
Cevap yaz..