Bankadan çekilen kredi borçları için genellikle hayat sigortası yapılır. Kaynaklarda da belirtildiği gibi, vefat durumunda kredi borcunun öncelikle bu sigorta poliçesinden karşılanması beklenir. Eğer babanızın kredi borcu, sigorta şirketi tarafından poliçe kapsamında bankaya ödendiyse, borç yasal olarak kapanmış demektir ve borç yükümlülüğü ortadan kalkar. Sizin durumunuzda sigorta şirketinin size ödeme yapmak istemesi, sigorta bedelinin kredi borcundan fazla olduğu veya sigorta bedelinin bir kısmı faizli fona devredildiği için olabilir. Babanızın haberi olmadan faizli bir fona devredilen ve sigorta şirketi tarafından size verilecek olan paranın faiz geliri kısmı, İslam hukukuna göre haram kazanç kategorisine girer. Faiz (riba) kesin olarak yasaklanmıştır. Vefat eden kişinin haram yoldan (faiz, rüşvet, gasp gibi) elde ettiği para veya mal, mirasçılara helal olmaz. Bu paranın mirasçılar tarafından kişisel ihtiyaçları için kullanılması haram kabul edilir. Bu paranın, sevap beklemeden fakirlere, muhtaçlara veya kamu yararına olan hayır kurumlarına tasadduk edilmesi gerekir. Babanızın bankaya kalan borcu varsa, öncelikle miras bırakanın (terekenin) borçları ödenir. Ancak bu parayı (faiz kısmını) hiçbir şekilde kendi menfaatleri için kullanmak caiz değildir. Tapu masrafları da mirasçıların üzerine kalan bir mülkle ilgili bir harcama olduğu için, bu harcamayı faizli paradan yapmak, parayı kişisel menfaatiniz için kullanmak anlamına gelir ve caiz görülmez. Sonuç olarak yapılan ödeme, babanızın çektiği kredi borcuna kullanıldıktan sonra varsa artan kısım ve bu kredi bedeli veya bununla satın alınan ne varsa hayır yollarına verilmelidir. Yani kısacası kredi ile alakalı ne varsa temizleyip çıkarılmalıdır, buradan gelecek hiçbir şey mirasçılara helal olmaz.