Katılım bankalarına ait olan kredi kartı kullanmak caiz mi?
Katılım bankalarına ait olan kredi kartı kullanmak caiz mi?
Katılım bankasından kredi kartı almak caiz mi?
URL Kopyala
Kredi kartı sisteminin doğası gereği, gecikme faizi (gecikme zammı/kar payı), kartın “borçlanma” ve “ödeme erteleme” işlevleri geleneksel faizli sistemlere benzer. Alacaklı taraf borçluya, borcunu belirlenen vakitte ödemediği takdirde, belirli ve muayyen nispette bir malî ceza şart koştuğunda bu şart geçersizdir, yerine getirilmesi gerekmediği gibi helâl de olmaz. Bu şartı koşan, ister banka ister başkası olsun fark etmez. Zira bu, Kur’ân’ın yasakladığı cahiliye fâizinin ta kendisidir. Katılım bankaları, geciken ödemeler için gecikme faizi yerine gecikme cezası veya gecikme tazminatı adı altında ek ücretler talep edebilmektedirler. Bu ücretlerin, kar amacı gütmeyen ve sadece tahsilatı teşvik eden birer mekanizma olduğunu savunurlar. Ancak, ismine ne denirse densin, bu ek ücretlerin, ödenmeyen borç üzerinden alınan bir “bedel” olduğu ve bu yönüyle faiz içeren bir unsur taşıdığı açıktır.
İslam hukukunda borcun gecikmesinden dolayı ek bir bedel alınması caiz görülmez. Haram olan bir akde girmek, fâizli şartı kabul etmek, fâize düşmekten sakınmak niyeti ile de olsa haramdır. Çünkü fâiz anlaşmasına rıza ve üzerine imza atmak da haramdır. Kredi kartı ile yapılan taksitli alışverişler de bir diğer tartışma konusudur. Katılım bankacılığında taksitlendirme, genellikle murabaha veya teverruk gibi prensipler üzerinden işler. Banka, müşterinin almak istediği malı önce kendisi satın alır, sonra kar payı ekleyerek müşteriye taksitlerle satar. Ancak, kredi kartı sisteminde bu süreç doğrudan banka tarafından yapılmaz. Zira müşteri doğrudan mağazadan ürünü alır ve banka sadece ödemeyi finanse eder. Bu durumda, malın mülkiyetinin ve riskinin ne zaman bankadan müşteriye geçtiği gibi konular ciddi bir sorun teşkil etmektedir.