Karısı ölen kocanın evlenebilmesi için belli bir süre beklemesi ve karısına yas tutması gerekir mi?

İslam’da ihdâd (yas tutmak); belirli bir süre zarfında süslenmek ve koku sürünmeyi bırakmak demektir. Ancak bu ihdâd erkeklerle ilgili olmayıp kadınlara özel bir durumdur. Zira bir kadının kocası vefat ettiğinde, yas tutması ve iddete girmesi vacip olur.

İbni Kudame şöyle dedi: “Kocası vefat eden kadın, koku sürünmek ve süslenmeyi bırakır, buna “ihdâd” (yas tutma) denir. İlim ehli arasında, bunun kadın üzerine vacip olduğu hususunda ihtilaf olduğunu hiç duymadık ve bilmiyoruz.“^[1]

Kadının kocası vefat ettiğinde yas tutması vaciptir, ancak koca ise yas tutmaz, ilim ehli bu konuda görüş birliğindedir. El Mevsua el-Fıkhiye 2/105 de şöyle geçmektedir: “İlim ehli, kocanın yas tutmayacağını bildirmişlerdir.” Daimi Fetva Kurulunun 19/156 numaralı fetvasında şöyle geçmektedir:

Soru: Bulunduğumuz bölgede kadın vefat ettiğinde, kocası ancak 6 ay geçtikten sonra evlenebiliyor. Onlara neden böyle yapıldığı sorulduğunda; “vefat eden karısına saygıdan” diye cevap verirler. Bir defasında, karısı vefat ettikten bir hafta sonra evlenen adamı, hiç kimse ziyaret etmemiş selam bile vermemişler. Bu çerçevede, karısının vefatından hemen sonra kocanın evlenmesi caiz midir?

Cevap: Bu cahillerin adetidir, erkeğin eşine yas tutması ile ilgili şeriatta bir dayanak yoktur. Bu nedenle bu adetin bırakılması tavsiye edilecek ve itibar edilmeyecektir. Karısının vefatından sonra evlenen kimseye küsmek veya uzaklaşmak caiz değildir. Haksız yere küsmek helal olmaz.

 

---

Kaynakça:

[1] el Muğni 8/125

---

URL Kopyala