Bir bayanın yüzünü göstermeden sosyal medyada resim paylaşması, dini açıdan farklı yorumlara ve potansiyel sakıncalara yol açabilir. İslam’da genel kaide, fitneden korunmak ve tesettürün ruhuna uygun davranmaktır. Bu bağlamda, yüzün görünmemesi tek başına yeterli değildir; resmin içeriği, amacı ve olası sonuçları da önemlidir. Yüz görünmese bile, eğer paylaşılan resimde vücut hatları belli oluyor, dar veya dikkat çekici bir kıyafetle poz veriliyorsa, bu durum tesettürün amacına aykırı düşer. Tesettür sadece yüzü değil, bedenin genel hatlarını da örtmeyi ve dikkat çekmemeyi hedefler. Bu tür resimler, “süsünü göstermeme” emrine aykırı düşer ve fitneye yol açma riski taşır. Sosyal medya, paylaşılan her şeyin geniş kitlelere ulaşabildiği bir platformdur. Yüz görünmese de, paylaşılan bir resimdeki diğer detaylar (giysi tarzı, aksesuar, mekan vb.) kişinin kimliğine dair ipuçları verebilir. Bu durum, İslam’ın önem verdiği mahremiyetin ihlali ve gizliliğin kaybı anlamına gelir.

Özellikle kötü niyetli kişiler tarafından kullanılma potansiyeli her zaman vardır. Sosyal medyada resim paylaşımının temel motivasyonlarından biri genellikle beğeni almak ve dikkat çekmektir. Eğer bir bayan, yüzünü göstermese bile, dolaylı yoldan ilgi ve beğeni toplamak amacıyla resim paylaşıyorsa, bu durum riya (gösteriş) veya nefsi arzuları tatmin etme gibi dini açıdan hoş karşılanmayan niyetlere işaret eder. İslam, eylemlerin sadece Allah rızası için yapılmasını teşvik eder. Yüzün görünmemesi, bazı kişilerde bir “güvenlik” veya “sakıncasızlık” algısı oluşturabilir. Ancak yukarıda bahsedilen riskler göz ardı edildiğinde, bu algı yanıltıcı olabilir. Ayrıca, böyle paylaşımlar başka kadınlara da yanlış bir rol model oluşturabilir ve tesettürün ciddiyetini hafife almaya yol açabilir. İslam’da tesettür sadece fiziksel bir örtü değil, aynı zamanda bir yaşam biçimi ve ahlaki bir duruştur. Bu nedenle, sosyal medya kullanırken de bu prensiplere riayet etmek önemlidir.