Kabir azabı mahşer gününün hesabını azaltır mı?

Konuyla alâkalı olarak İmâm-ı Rabbânî (Kuddîse Sirruhû) şöyle demektedir:
“Aynı şekilde kabir rahatlığının iki yönü vardır. Bahtiyar kişinin kemâl-i kerem ve rahmet ile günahları bağışlanır, cezalandırılmaz, cezalandırılsa da dünya eziyetleri ve meşakkatleri ile cezalandırılır. Bu da günahlarına keffaret olur. Şayet günahlardan kalan olursa kabir sıkması ve kabir için hazırlanmış meşakkatler ile affedilir, ta ki mahşere tertemiz çıkar. Bu muameleye tabi tutulmayıp cezası ahirete bırakılsa bu da adaletin ta kendisidir. Fakat günahkârlara ve hatakârlara çok yazık, lakin şayet kim İslâm ehlinden ise onun varışı rahmete’dir.”
Cennete girmenin ilk şartı iman etmektir. İmanlı bir insan günahkâr ise cezasını çektikten sonra cennete girecektir. Mü’minin başına gelen her türlü sıkıntı, hastalık ve musibetler cezasının azalmasına birer sebeptir. Bunun gibi kabirdeki çektiği azaplarda böyledir. Herkesin işlediği günahın dereceleri, azlığı ve çokluğu farklıdır. Bu nedenle bazı insanlar kabirdeyken cezalarını çeker ve doğrudan cennete giderler. Günahkâr mü’minlerin bir kısmı mahşerde, bir kısmı cehennem kapısında, bazıları da cehennemde “suçunun ve günahının derecelerine göre” cezasını çektikten sonra cennete girecektir. Allâh adildir, kimseye zulmetmez.

---

URL Kopyala