İslam dininde reddi evlat (evlatlıktan reddetme) ve reddi kardeş (kardeşlik bağını koparma) kavramları, insanların anladığı anlamda hukuki veya dini bir geçerliliğe sahip değildir. İslam’ın temel prensipleri, aile ve akrabalık bağlarının korunmasına büyük önem verir. İslam hukukunda nesebin reddi (soy bağının reddi) dışında evlatlıktan tamamen reddetmek diye bir kavram bulunmaz. Çocuğun, doğduğunda kimden olduğunun belirli olması durumunda, nesebi sabitlenmiş olur. Bu nesebi anne-baba kendi istekleriyle ortadan kaldıramazlar. Yani, anne-baba bir hata veya anlaşmazlık yüzünden “sen benim evladım değilsin” diyerek çocuğu evlatlıktan çıkaramaz. Çocuğun miras hakkı da bu tür bir “reddetme” ile düşürülemez. Ancak, bazı özel durumlarda nesebin reddi söz konusu olabilir. Örneğin, bir erkeğin evliliği devam ederken karısından doğan çocuğun kendisinden olmadığına dair kesin delillerin bulunması durumunda li’an yoluyla yeminleşerek koca, çocuğun nesebini reddetme hakkına sahip olabilir. Bu, hukuki bir işlemdir ve kendiliğinden olmaz.

İslam’da akrabalık bağlarını koparmak (sıla-i rahimi kesmek) şiddetle yasaklanmıştır ve büyük günahlardan biri olarak kabul edilir. Peygamber Efendimiz (s.a.s.) birçok hadisinde akrabalık bağlarını koparanların ahirette sıkıntı çekeceğini belirtmiştir. Hatta “Akrabalarıyla ilişkiyi kesen cennete giremez” buyurmuştur. (Buhârî, Edeb, 11) Bir Müslüman’ın, akrabalarıyla iyi ilişkiler kurması, onları ziyaret etmesi, hal hatır sorması, ihtiyaç anında yardımcı olması tavsiye edilir. Akrabalar kötü davransa, haksızlık yapsa veya ziyarete gelmese bile, onlara karşı iyi davranmaya devam etmek, İslam ahlakının gereğidir. Ancak, akrabanın dinen haram bir işi yapmaya teşvik etmesi, zararlı olması veya fitne çıkarması gibi durumlarda, o kişiyle mesafeli olmak ve kötülüklerinden korunmak için ilişkiyi sınırlamak caiz olabilir. Bu, “bağı tamamen koparmak” anlamına gelmez; daha çok, dinin emir ve yasaklarına aykırı hareket etmekten veya zarar görmekten korunma amaçlı bir mesafedir. Kalben onlara dua etmeye devam etmek ve hayır dileyerek, İslam’ın genel prensiplerine uygun davranmak esastır.