Erkeklere gelince: Peygamber Efendimiz’in (s.a.s.) sünneti saçlarını örgü yapmaktı. Bu duruma, Tirmizi ve İbn Mace’nin Sünen’lerinde senedleriyle Ümmü Hani’den (r.a.) rivayet ettikleri şu hadis delalet etmektedir: “Peygamberimiz (s.a.s.) Mekke’ye geldiğinde dört örüğü vardı, yani akais (bükülmüş saç tutamları) demek istiyordu.” İbn Mace’nin rivayetinde ise: “yani zülaif (örgüler) demek istiyordu” ifadesi yer alır. Buhari, Müslim ve diğerleri senedleriyle İbn Abbas’tan (r.a.) rivayet etmişlerdir: “Kitap Ehli saçlarını salıverirlerdi, müşrikler ise başlarını ayırırlardı. Malik Muvatta’da ve Nesai Sünen’inde senedleriyle Ebu Katade’den (r.a.) rivayet ettiklerine göre Ebu Katade şöyle dedi: “Ya Rasulallah, benim çok saçım var, onları tarayayım mı?” Rasulullah (s.a.s.) şöyle buyurdu: “Evet, ve ona ikram et.” Ebu Katade dedi ki: Rasulullah’ın (s.a.s.) “ona ikram et” sözü nedeniyle bazen günde iki kez saçını yağlardı.

Kadınlara gelince: Buhari şöyle dedi: “Kadının saçını üç örgü yapması babı.” Sonra senediyle Ümmü Atiyye’den (r.a.) rivayet ettiğine göre o şöyle dedi: “Rasulullah’ın (s.a.s.) kızının saçını üç örgü yaptık, yani üç karne (yanlardaki saç tutamları) demek istiyordu.” Bu örgü yapma emri, Said bin Mansur’un Sünen’inde senediyle Ümmü Atiyye’den rivayet ettiğine göre Rasulullah’ın (s.a.s.) bize şöyle demesiyle olmuştur: “Onu tek sayıda yıkayın ve saçlarını örgü yapın.” İbn Hibban Sahih’inde Ümmü Atiyye’den şöyle rivayet etmiştir: “Onu üç, beş veya yedi kez yıkayın ve ona üç karne yapın.” Abdürrezzak’ın Musannef’inde senediyle Hafsa’dan rivayet edildiğine göre o şöyle dedi: “Üç karne ördük: Nasıyasını, karneynini ve onları arkasına attık.” İbn Dakik el-İyd şöyle dedi: “Bu hadiste kadının saçını taramasının ve örmesinin müstehap olduğuna dair delil vardır.”

Günümüzde bazı Müslüman kadınların saçlarını yandan ayırıp ensede toplamak veya Frenk kadınlarının yaptığı gibi başın üstünde toplamak gibi uygulamalarına gelince, bu caiz değildir çünkü bunda kafir kadınlarına benzemek vardır. İmam Ahmed ve Ebu Davud senedleriyle Abdullah bin Ömer’den (r.a.) rivayet ettiklerine göre Peygamberimiz (s.a.s.) şöyle buyurmuştur: “Kim bir kavme benzerse, o onlardandır.” Bu hadisi İbn Hibban ve Hafız el-Iraki sahih görmüşlerdir. Ebu Hüreyre’den (r.a.) uzun bir hadiste rivayet edildiğine göre Rasulullah (s.a.s.) şöyle buyurmuştur: “Cehennem ehlinden iki sınıf vardır ki onları henüz görmedim: Biri; yanlarında sığır kuyrukları gibi kamçılar bulunan ve onlarla insanları döven bir topluluk. Diğeri de; giyinik çıplaklar, salınarak yürüyen ve başkalarını da salındıran kadınlar ki başları deve hörgücü gibidir. Onlar cennete giremezler ve onun kokusunu bile alamazlar, oysa onun kokusu şu kadar şu kadar mesafeden alınabilir.” (Müslim)

Sonuç olarak; kadının saçını başının üstünde toplaması, Peygamber’imizin (s.a.s.) bahsi geçen hadiste bu konuda uyarıda bulunması nedeniyle caiz değildir. Aynı şekilde kadının saçını toplaması veya erkeğin sarığı gibi başının etrafına sarması da erkeklere benzemek olduğu için caiz değildir. Saçını toplayıp bir veya daha fazla örgü yapıp arkasına salıvermesi ise, helal olmayan namahrem kişilerden örtülü olduğu sürece sakıncalı değildir. Dolayısıyla kadının başının saçını toplayıp arkasına salıvermesi, ister tek örgü yapsın ister birden fazla örgü yapsın isterse de örgü yapmadan arkasına salıversin caizdir, çünkü bu konuda bir yasaklama varit olmamıştır.