İslam hukukunda annesine muhtaç olan yavru hayvan satışı caiz mi?
İslam hukukunda annesine muhtaç olan yavru hayvan satışı caiz mi?
Kedinin yavrularını insanlara parayla sahiplendirmek caiz mi?
URL Kopyala
Hanefi fıkhına göre, annesine muhtaç olan yavru hayvanın satışı caiz değildir. Bu hükmün temelinde iki ana prensip yatar, menfaatin tam olmaması ve hayvanlara eziyetin yasaklanması. İslam fıkhında bir malın satışı (bey’), o malın alıcısına tam olarak fayda sağlaması şartına bağlıdır. Annesine muhtaç bir yavru hayvan ise bu şartı karşılamaz. Hanefi fıkhının önemli eserlerinden biri olan el-Mebsût’ta, İmam Serahsî şöyle der: “Bir malın satışı, ancak onun faydalanılabilir olmasıyla sahih olur. Süt emen bir yavru ise, annesinden ayrıldığında yaşayamaz veya yaşaması zorlaşır. Dolayısıyla menfaati tam değildir. Menfaati tam olmayan bir şeyin satışı caiz olmaz.” Yavru, kendi başına beslenemediği için kusurlu (ma’yûb) bir mal hükmündedir. Alıcı, satın aldığı maldan beklediği faydayı (yaşayan ve büyüyen bir hayvan) elde edememe riskiyle karşı karşıyadır. Bu durum, İslam hukukunda yasaklanan garar (belirsizlik) unsuru içerir. İslam, hayvanlara merhametle davranmayı emreder. Annesine muhtaç bir yavru hayvanın satılması, hem yavruya hem de anneye büyük bir eziyet verir. Hanefi fıkhında bu mesele, özellikle el-Hidâye gibi temel metinlerde ele alınmıştır. Fıkıhçılar, anneden ayrılan yavrunun acı çekeceğini, hatta annenin de yavrusu için üzüntü duyacağını belirtirler. Peygamber Efendimiz (s.a.s.), bir annenin yavrusundan ayrılmasına rıza göstermezdi. Bir hadiste, yuvasından yavrusu alınan bir kuşun annesinin feryadı üzerine, yavrusunun geri yuvasına bırakılmasını emretmiştir. Bu hadis, hayvanlara eziyet edilmemesi ve yavruların annelerinden sebepsiz yere ayrılmaması gerektiği hükmüne dayanak teşkil eder. Bu genel ahlaki prensip, satış gibi ticari işlemlere de yansır. Ancak Hanefi fıkhına göre, yavru hayvan sütten kesilip kendi başına beslenip yaşayabilecek duruma geldiğinde satılabilir. Bu, fıkıh alimlerinin, menfaatin tam olması şartına dikkat ettiklerini gösterir. el-Fetâvâ’l-Hindiyye’de, bu konuya ilişkin şöyle bir ifade bulunur: “Sütten kesilmemiş hayvanın satışı caiz değildir. Ancak sütten kesildiğinde veya ayrıldığında zarar görmeyecek kadar büyüdüğünde caiz olur.” Özetle, Hanefi fıkhı, annesine muhtaç yavru hayvan satışını, menfaatin tam olmaması (garar) ve hayvanlara eziyet etme yasağı olmak üzere iki temel ilkeye dayandırarak caiz görmez. Bu hüküm, İslam’ın hem ticari adaleti hem de hayvanlara yönelik merhametli yaklaşımını bir arada ele aldığını gösterir.

