İkrar yoluyla nesep sabit olur mu, bu çocuğun mirastan hakkı var mıdır?
İkrar yoluyla nesep sabit olur mu, bu çocuğun mirastan hakkı var mıdır?
Zina yapan zeyd ve hind bir çocuk sahibi olsa sonra ibrahim bu çocuğun zinadan olduğunu söylemeden kendinin olduğunu ikrar etse nesep sabit olur mu? Çocuk zeyd den miras alabilir mi?
URL Kopyala
Hanefi mezhebine göre, şartlar bulunduğunda ikrar yoluyla nesep sabit olur ve nesebi sabit olan çocuğun mirastan hakkı vardır. Ancak bu miras hakkı, belirli şartlara ve mirasçılık derecelerine bağlıdır. İkrar, bir kişinin kendisinde olan bir hakkı veya bir gerçeği (burada nesep ilişkisini) bildirmesi, kabul etmesidir. Kız çocuğu olsun erkek çocuğu olsun, ikrar yoluyla nesep sabitlendiğinde miras hakkı doğar. Miras payları ise, kız çocuğunun miras hukukundaki genel konumuna göre (tek başına kız, birden fazla kız veya erkek kardeşle birlikte kız olma durumu) belirlenir. Bir kimse, nesebi belli olmayan bir çocuğa “bu benim oğlumdur” derse ve çocuk da bunu kabul ederse, bu ikrarla nesep sabit olur. Bu durum, çocuğun nesebini ikrar eden kişiye mirasçı olmasını sağlar. Eğer bir kişi, nesebi belli olmayan bir çocuğu “bu benim oğlumdur” diye ikrar eder ve çocuk da bunu kabul ederse, nesep sabit olur. Bu oğlan çocuk, ikrar eden kişiye asabe (belirli pay sahiplerinden artanı alan mirasçı) olarak mirasçı olur.
Fakat bir kimse, bir başkası hakkında, “Bu benim kardeşimdir” veya “Bu benim amcamdır” gibi bir ikrarda bulunursa, yani nesebi kendine değil de bir başka yakınına (babasına, dedesine veya kardeşine) nispet ederse, bu durumda Hanefi mezhebi dışındaki diğer mezhepler bu kişiyi mirasçı kabul etmezler. Ancak Hanefiler, miras bırakanın yukarıda sayılan diğer mirasçıları (ashab-ı ferâiz, asabe-i nesebiyye, asabe-i sebebiyye, red yoluyla miras alan ashâb-ı ferâiz, zevi’l-erham, mevle’l-muvâlât) bulunmadığında, ikrar yoluyla nesebi sabit olan bu kişiyi mirasçı olarak kabul ederler. Bu durum, mirasçıların genel sıralamasında sekizinci sırada yer alır. Yani “el-mukarru leh bi’n-nesebi ale’l-gayr” (nesebi başkasına ikrar edilen kişi) olarak adlandırılan bu kimse, diğer mirasçılık derecelerinden sonra mirasta hak sahibi olabilir.
Özetle, bir kimsenin kendi çocuğu olduğunu ikrar etmesiyle sabit olan nesepte, çocuk doğrudan mirasçı olur. Bir kimsenin başkasının çocuğu olduğunu (örneğin kardeşi veya amcası) ikrar etmesiyle sabit olan nesepte ise, Hanefi mezhebine göre bu kişi, murisin (miras bırakanın) diğer dereceden mirasçıları bulunmadığı takdirde mirasçı olabilir. Bu hükümler, İslam miras hukukunun genel ilkeleri ve Hanefi mezhebinin içtihatları doğrultusunda belirlenmiştir.