Banka promosyonları bir çeşit faizdir. Çünkü devletin veya büyük şirketlerin bankalar aracılığıyla yatırdıkları memur maaşları, faizli muamelelerde değerlendirilip haram para elde edilmektedir. Yılın belirli vakitlerinde ise bu paranın bir kısmı sözde ikramiye olarak işçi, memur ve emeklilere ödenmektedir. Kişinin bankadan aldığı promosyonlar; ne kendisine ne de anne, baba, eş ve çocuklarına helaldir. Çünkü haram yollardan elde edilen paralar, kişinin kendi ailesi dışındaki fakir ve muhtaçlara verilmelidir. Sürekli vurgu yapıldığı üzere; promosyon parası, faiz kazancından yapılan bir ödeme olduğu için kullanılması veya herhangi bir şekilde bundan faydalanılması caiz olmaz. Ancak açlık derecesinde mağdur, geçimini sağlayamayan fakir ve muhtaç kimselere veya kamu yararına çalışan hayır kurumlarına verilebilir.

Faiz kazancı olan promosyon ödemesi haram olması sebebiyle açlık derecesinde fakir ve muhtaç kişilere verilebilir. Ancak bu kimseler usul, furu ve eş gibi kişinin bakmakla yükümlü olduğu birinci derece yakınları olmamalıdır. Zira kişi bu kimseleri bakmakla yükümlü olduğundan bu parayı dolaylı yollardan kendi menfaatine kullanmış sayılır. Fakat bunların dışındaki akrabalar bu derece muhtaç olduğu takdirde onlara verebilir. Mağdur ve muhtaç olmayan kimseler için kullanmak ise meşru değildir. Promosyon parasından ihtiyaç sahiplerine borç vermek de caiz değildir zira verilen borç geri ödeneceği için promosyonda kişisel tasarruf yapılması söz konusu olacaktır. Halbuki kişi kendisine verilen promosyondan faydalanması caiz olmadığı gibi tasarrufta bulunması da caiz değildir. Dolayısıyla geri dönüşü olmayacak şekilde promosyon parasının mülkünden çıkarmalıdır. Yani kısacası mağdur ve muhtaç olmayan kimselerin promosyon gibi haram paralarda herhangi bir tasarrufta bulunma yetkisi olmadığı için onu derhal mülkünden çıkarması gerekir.