İslam hukukunda meşru mazeretler, kişinin iradesi dışında gelişen durumlardır (örneğin, ani hastalık, kaza, doğal afet, unutma hastalığı gibi). Randevu saati belli olduğu halde, alarm kurmamak, geç yatmak veya gerekli dikkati göstermemek sonucu uyuya kalmak, ihmal kategorisine girer. İhmal, kişinin kendi kusurudur. Bir kişi, üzerine düşen sorumluluğu (randevuya gitmek veya iptal etmek) ihmal ederek başkalarının zararına (muayene hakkının gaspı) sebep olursa sorumlu olur. ​Sizin randevuya gelmemenizden dolayı, o saatte muayene olabilecek bir başka hastanın hakkı ihlal edilmiştir. Bu zarar, sizin unutkanlığınız veya uyuya kalmanız gibi kişisel bir ihmal nedeniyle oluşmuştur. Zararın sebebi ister kasıt, ister ihmal olsun; netice itibarıyla kamu hakkı ve diğer hastaların hakkı boşa gitmiştir. Ancak doktorun, randevu saatinde gelmeyen hastanın yerine randevusuz olarak başka bir hastayı muayene etmesi, randevu sisteminde oluşan boşluğun telafi edildiği anlamına gelir. Bu, randevu bekleyen hastaların hizmet alma hakkının kaybolmadığı, aksine sistem tarafından kullanıldığı anlamına gelir. Randevuya gelmeyerek diğer hastaların muayene hakkını doğrudan gasp etme sorumluluğu bu durumda büyük ölçüde hafifler veya ortadan kalkabilir. Fakat kul hakkı sorumluluğu hafiflese bile, bir ihmaliniz sonucu kamu kaynaklarının verimsizliğine sebep olduğunuz için, yine de bir telafi yoluna gitmek en ihtiyatlı ve doğru İslami davranış olacaktır. Bu nedenle tekrar aynı hatayı yapmamak için dikkatli olmak, istiğfarda bulunmak ve kamu adına tasaddukta bulunmak uygun olur.