Evlendikten sonra süt kardeş olduklarını öğrenen eşler, bu evliliği sonlandırmak zorunda mıdır?

Süt emme ve emzirmenin evlilik engeli sayılabilmesi için, emme olayının kesin olarak sabit olması gerekir. Fıkıh âlimlerinin çoğunluğuna göre, çocuğun ilk iki yaş içerisinde emdiği süt, çocuk ile emziren annenin bazı yakınları arasında, süt hısımlığının meydana gelmesi için yeterlidir. Hanefî mezhebine göre; iki yaş içerisinde aynı kadından bir defa da olsa süt emen kız ve erkeğin birbirleriyle evlenmeleri câiz değildir.^[1] Şâfiî ve Hanbelîler ise süt hısımlığının oluşabilmesi için ilk iki yaş içinde ve bebeğin doyup da kendiliğinden bırakması sureti ile ayrı ayrı beş kez emmesinin şart olduğunu söylemektedir.^[2]

Kocanın, eşiyle süt kardeş olduğunu ikrar edip, ikrarında ısrar etmesi ile ya da âdil iki erkek veya bir erkek-iki kadının şahitliği ile sütkardeş oldukları sabit olan evli çiftlerin araları ayrılır.

Şâfiî mezhebine göre ise, süt akrabalığının varlığı, ancak dört erişkin kadının şahitliğiyle ispat edilebilir. Yine bu mezhebin kuvvetli görüşüne göre, süt emmeye şâhitlik etmek, mahremiyetin sabit olması için yeterli değildir. Şahitlerin; süt emme vaktini, emme sayısını ve sütün, emen çocuğun midesine ulaştığını söylemeleri gerekir.^[3]

Buna göre, evlendikten sonra süt kardeş oldukları ihtimali beliren çiftler, Şâfiî mezhebinde ileri sürülen şartlar gerçekleşmemişse bu mezhebin görüşü doğrultusunda evlilik hayatına devam edebilirler. Ancak şüphesiz Hanefî mezhebini dikkate alarak hareket etmeleri ise daha ihtiyatlı bir davranış olacaktır. Zira ebedi alemde pişmanlığa sebebiyet verecek davranışlardan sakınmak elzemdir.

 

---

Kaynakça:

[1] Kâsânî, Bedâiu’s-Sanâî, Kitâbu’r-radâa, fasl fî sıfati’r-radâati’l-muharrim; c. 4, s. 8
[2] İbni Kudâme, el-Muğnî, Kitâbu’r-radâa, mes’eletü’r-radâa lâ yuşekku fî tahrîmihî; c. 8, s. 171
[3] Şafiî, el-Ümm, Ebvâbu’l-müteferrika fi’n-nikâh ve’t-talâk ve ğayrihâ, bâbu’ş-şehâdeti ve’l-ikrâr bi’r-radâa, c. 5, s. 36; Nevevî, el-Mecmû’, Kitâbu’r-radâa

---

URL Kopyala