Menü

Eşlerden birinin diğerine karşı cinsel yönden uzak durması günah mıdır?

Aşevi İnşaatı Yardımı - Huzurlu Gönüller Eğitim Vakfı
Aşevi İnşaatı Yardımı - Huzurlu Gönüller Eğitim Vakfı
Aşevi İnşaatı Yardımı - Huzurlu Gönüller Eğitim Vakfı
694 görüntülemeAile İlişkileri

Eşlerden birinin diğerine karşı cinsel yönden uzak durması günah mıdır?

Kadın kocasından cinsel talepte bulunsa kocası reddetse koca günahkar olur mu? Sebebsiz yere kocası ile beraber olmaktan kaçınan kadınla, kocanın zorla ilişkiye girmesi caiz mi?

Evliliklerde, eşlerden birinin cinsel ilişkiye girmeyi reddetmesi veya cinsel birliktelikten kaçınması davranışının boşanma nedeni olarak sayılabilmesi için önemli olan husus; makul bir sebep olmaksızın birlikteliğin yaşanmamış olması gerekir. Bahsi geçen “makul bir sebep”ten kasıt; cinsel sağlık probleminin bulunması, kadınların özel günü olması, hastalık gibi geçerli sayılacak bir başka nedenin varlığı cinsel birliktelikten kaçınmak için meşru neden olarak kabul edilmektedir. Belirtmek gerekir ki tedavisi mümkün olan bir cinsel rahatsızlık olmasına rağmen tedaviye yanaşmamak da cinsel birliktelikten kaçınma kapsamında değerlendirilebilir. Taraflardan birinin “sürekli” olarak, haklı bir nedene sahip olmaksızın cinsel birliktelikten kaçınması, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına ve cinsel sorunlar nedeniyle boşanma davası açılmasına neden olacaktır.

Ebû Hüreyre radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “Bir erkek karısını yatağına çağırır da karısı gelmez ve erkek ona dargın olarak gecelerse, melekler o kadına sabaha kadar lânet ederler.” (Buhârî, Bed’u’l-halk 7; Müslim, Nikâh 122. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Nikâh 40) Buhârî ile Müslim’in bir başka rivayeti şöyledir: “Kadın geceyi kocasının yatağını terk ederek geçirirse, melekler sabaha kadar ona lânet ederler.” (Buhârî, Nikâh 85; Müslim, Nikâh 120) Bir başka rivayete göre de Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “Canımı elinde tutan Allah’a yemin ederim ki, bir erkek karısını yatağa çağırır da kadın gelmezse, kocası ondan memnun olana kadar Kâinâtın Sahibi o kadına lânet eder.” (Müslim, Nikâh 121) Ancak erkeğin bu hakka sahip olması eşiyle zorla ilişkiye girmesini meşru kılmaz zira bu bir şiddettir, şiddet ise haramdır. Ayrıca bu durumun, telafisi mümkün olmayacak nefret ve psikolojik bunalımlara sebebiyet vereceği de bir hakikattir. Bu da netice itibarıyla ailenin yıkıma mağruz kalması sonucunu doğurabilecektir.

İnsanın maddî ve rûhî yapısını herkesten fazla onu yaratan bilir. Belli mâzeretleri dışında kadının kocasını reddetmemesi ısrarlı bir şekilde emredildiğine göre, cinsî arzuları frenleme bakımından erkeğin daha zayıf, kadının daha güçlü olduğu anlaşılmaktadır. Burada bir başka gerçek daha hatırlanmalıdır ki; ayet-i kerîmede “kadının erkek için bir elbise, erkeğin de kadın için bir elbise olarak yaratıldığı” belirtilmektedir. (Bakara sûresi, 187) Elbise insanı her türlü dış tesirden koruyan bir mahfazadır. Demekki eşler birbirini her türlü tehlikeden ve özellikle günâha götürecek kötü duyguların etkisinden korumakla yükümlüdür.

Kadının cinselliğinden yararlanmak kocanın hakkı olduğu gibi, erkeğin cinselliğinden yararlanmak da kadının hakkıdır. Koca bu hakka riayet etmediği takdirde günahkar olmuş olur. Kocanın bu görevini yapmaması, onu suçlu ve günahkar yapar. (Tefsir-i Kurtubi, III/124)

Kocada cinsel, zihinsel hastalıklar ya da deri hastalığı bulunması, kocanın evi terk etmiş olması, kocanın eşini Allah’ın emrine aykırı fiillere zorlaması ve bunun gibi sebepler geçerli boşanma sebepleri sayılır. Tabi bunların geçerliği de ihtilaflı konulardandır. Alimlerin çoğu bunların boşanma sebebi olamayacağını kadının katlanmak zorunda olduğu problemler olduğunu söylerler. Ancak koca, karısının geçimini sağlamayarak veya şiddet uygulayarak karısına zulmettiği takdirde bu sebeplerden birini ileri sürerek mahkemeye başvuran kadını hakim haklı bulursa kocası adına boşayabilir. Bu hak Osmanlı Devletinin son döneminde çıkarılan Hukuki Aile Kararnamesiyle daha çok uygulanmaya başlanmıştır.

İsmail Hakkı Yelkenci tarafından yayınlandı 11/08/2024

URL Kopyala
0
Cevap yaz..