İslam fıkhına göre, eski eşyaların antika olarak yüksek fiyata satılması caizdir. Temel prensip, alım satımın karşılıklı rıza ve dürüstlükle yapılmasıdır. Bir eşyanın eski olması veya nadir bulunması, onun değerini artırabilir ve bu değer üzerinden satışa sunulmasında herhangi bir sakınca bulunmamaktadır. Satıcı, sattığı malın gerçek durumunu ve değerini gizlememeli, alıcıyı yanıltmamalıdır. Eşyanın sahte olduğu veya belirtilen özelliklere sahip olmadığı durumlarda satıcı sorumlu olur. Antika eşya satışında doğrudan faiz söz konusu olmasa da, ödeme şekilleri (kredi kartı vb.) veya vadelerle (banka finansmanı vb.) ilgili faize düşürecek uygulamalardan kaçınılmalıdır. Satılan antika eşyanın haram bir amaç için kullanılacağı biliniyorsa veya bu yönde güçlü bir kanaat varsa, bu tür bir satış caiz olmaz. Örneğin, kumar aleti olarak kullanılacak bir eşyanın satışı gibi. Satışın kendisi caiz olsa da, aşırı derecede pahalı ve sadece gösteriş amacıyla yapılan harcamaları teşvik eden bir ticaretin genel olarak İslam’ın israf karşıtı prensipleriyle çelişebileceği unutulmamalıdır. Ancak bu, direkt satışın haram olduğu anlamına gelmez, daha çok bireysel bir durum meselesidir. Özetle, eski eşyaların antika değeri üzerinden piyasa koşullarında ve yukarıda belirtilen ahlaki ilkelere uygun olarak satılması İslam fıkhına göre meşrudur. Ayrıca bu satışta dinen devlet için ayrılması gereken bir ödenek bulunmamaktadır.