​İslam fıkhında bilinen genel bir kaide şöyledir: ​”Eşyada asıl olan, taharettir (temizliktir) ve ibahadır (mübah/helal olmasıdır).” Bu, bir şeyin necis veya haram olduğu konusunda kesin bir delil ya da bilgi (yakîn) bulunmadıkça, onun temiz ve kullanılabilir (helal) kabul edilmesi gerektiği anlamına gelir. ​Fıkıhta, bir şeyin temiz olduğu şeklindeki asıl hüküm (yakîn), bir şüphe (şek) ile ortadan kalkmaz. Yeni alınan elbisenin fabrikadan, mağazadan veya temiz bir yerden gelmesi, onun aslen temiz olduğu konusunda bir kesinlik ifade eder. Üzerindeki leke ise bu temizlik konusunda bir şüphe uyandırır. ​Lekenin necis (idrar, kan, dışkı vb.) olup olmadığı kesin olarak bilinmiyorsa, (örneğin mürekkep, yağ, kahve lekesi gibi necis olmayan bir şey de olabilir) sadece leke varlığı sebebiyle elbise necis kabul edilmez. ​Fıkıh âlimleri, bir Müslüman’dan alınan eşyanın temizliğine daha fazla itimat edilmesi gerektiğini belirtirler. Fakat daha genel bir ifadeyle, gayrimüslimlerden satın alınan elbiseler için bile asıl olanın temizlik olduğu kabul edilir. ​Zira “Dinde zan ile hüküm verilmez.” ​Yeni alınan bir elbise, üzerindeki lekenin necis olduğu konusunda kesin bir bilgi veya kuvvetli bir zan (galibe-i zan) oluşturmadıkça, temiz kabul edilir ve o elbiseyle namaz kılınabilir. ​Peygamber Efendimizin (s.a.s.) “Temizlik imanın yarısıdır” (Müslim, Taharet 1) hadisi, temizliğin dindeki önemini vurgular. ​Ancak bu, her küçük şüphede eşyayı kirli ilan etmek anlamına gelmez; bilakis, temizlik konusunda şüpheci davranmamayı ve gereksiz vesveseye kapılmamayı da içerir. Özetle, ​yeni elbisede görülen lekenin mahiyeti (içeriği) kesin olarak bilinmiyorsa, o elbise temiz kabul edilir ve o leke ile namaz kılmak caizdir. Kişinin, lekenin kesinlikle necis olduğunu gösteren bir delile (necasetin rengi, kokusu vb.) sahip olmadıkça, vesveseden kaçınarak temiz hükmüyle amel etmesi gerekir. Elbette takvaya en uygun olanı, her türlü kirden temizlenmeye çalışmaktır. Ancak fıkhi hüküm, lekenin necaset olduğuna dair kesin bir delil veya zannı galip bulunmadıkça, eşyanın aslı olan temizliğe itibar etmektir.