Menü

Boykot olmayan markalar, boykot markalardan pahalı ise boykot ürün almak caiz olur mu?

22 görüntülemeGayrimüslimlerle İlişkiler
0 Yorum

Boykot olmayan markalar, boykot markalardan pahalı ise boykot ürün almak caiz olur mu?

Hocam, boykot kapsamında olmayan bazı markaların aynı ürün ve işlev için 2 hatta 3 kata varan fiyatlar uyguladığını görüyoruz. Değerlerimizi savunmak bizim için maddi bir karşılığı olmayan ilkesel bir duruşken; bu markaların fırsatçılığa dönüşen fiyat politikaları bizi ciddi bir ekonomik yükün altına sokuyor.

Bu durumda değerlerimizi koruma çabamız bir yandan da bu markalar tarafından istismar edilmiş gibi oluyor. Hem ilkelerimize bağlı kalıp hem de ekonomik olarak sömürülmek zorunda bırakılmak duruşumuza ve toplumumuza zarar veriyor ve boykotun gücünü kırıyor.

Dolayısıyla bu tür haksız fiyatlandırma yapan markaları da boykot etmemiz gerekmez mi? Boykotun kapsamı bu tür etik dışı ticari uygulamaları da içermeli değil midir?

İsmail Hakkı Yelkenci cevap verdi 51 dakika önce

URL Kopyala
0

​Bu mesele, İslâm hukukunda “Ehven-i Şerreyn” (İki Kötülükten Daha Hafif Olanı Seçme) prensibi temelinde çözümlenir. Burada, boykot edilen markadan alışveriş yapmanın manevi/dinî zararı ile fırsatçı markadan alışveriş yapmanın maddî/ekonomik zararı karşılaştırılır.
​1. Temel Fıkhî Prensip: İki Kötülükten Daha Hafif Olanı Seçme
​İslâm hukuku, çözümü mümkün olmayan iki zararlı durum arasında kalındığında, Müslüman’ın zararı daha hafif olanı (ehven-i şerreyn) seçmesi gerektiğini buyurur. Bu prensip, mecelle’nin genel kaidelerine dayanır. ​Burada boykot edilen markadan alışveriş yapmak, dinî ve ahlaki değerlere sahip çıkma duruşunu zayıflatırken; fırsatçı markadan fahiş fiyatla alışveriş yapmak ise haksız kazanca (Gabn-ı Fâhiş) zemin hazırlar ve kişiyi ekonomik olarak zayıflatır.
​2. İhtimaller ve Fıkhî Hükümler
​Hüküm, satın alınacak ürünün zorunluluk derecesine ve fiyat farkının kişinin bütçesine etkisine göre değişir:
a) Zaruri İhtiyaç Durumu (Can ve Mal Emniyeti)
​Ürün, temel zaruri bir ihtiyaçsa (ilaç, temel gıda, hayati önemi olan malzeme) ve fırsatçı markanın fiyatı kişinin maddi durumunu ciddi ölçüde tehlikeye atacak, sarsacak boyutta ise boykot edilen markadan almak caiz olabilir. Bu durumda, ekonomik sömürünün yol açtığı maddî zarar, boykotun (dinî duruşun) zararından daha ağır basar. Müslüman, kendi can ve mal emniyetini (ekonomik olarak) koruma hakkına sahiptir.  Fıkıh kuralı olan “Zaruretler memnû (yasak) olan şeyleri mubah kılar” kaidesi bu duruma ruhsat verir.
b) Normal İhtiyaç Durumu (Hayatı Kolaylaştıran Ürünler)
​Ürün, zaruri olmamakla birlikte hayatı kolaylaştıran bir ihtiyaçsa (mesela bazı giyim eşyaları veya hijyen ürünleri) ve fiyat farkı kişinin bütçesini ciddi bir tehlikeye sokmuyorsa boykot edilen markadan uzak durmak esastır. Maddi zarar, kişinin geçimini tehlikeye atmadığı sürece, değerleri koruma duruşu ve boykot esası daha güçlüdür. Bu durumda Müslümanın yapması gereken, ya bu üründen vazgeçmek ya da boykot kapsamında olmayan, fakat adil fiyatlı bir üçüncü alternatif bulmaya çalışmaktır. Boykota sadakat, bu durumda daha önceliklidir.
c) Lüks ve Tamamlayıcı İhtiyaçlar
​Ürün, lüks tüketim sınıfında yer alıyorsa her durumda, boykot edilen markadan uzak durmak esastır. Lüks bir üründe, fırsatçı markanın fiyatı ne kadar fahiş olursa olsun, lüks tüketimden vazgeçmek hem dinî duruşu korur hem de maddi kayıptan kurtulmayı sağlar.
​3. Genel Fıkhî Tavsiye
Mümkün olan her durumda, hem boykot edilmeyen hem de adil fiyat uygulayan üçüncü bir alternatifi bulmak ve onu desteklemek, dinî ve ekonomik sorumluluktur. Boykot kapsamında olmamasına rağmen fahiş fiyat uygulayan firmaların bu tutumu, İslâm’daki haksız kazanç ve karaborsacılık (ihtikâr) ruhuna aykırıdır. Bu tür fırsatçı firmaları da boykot kapsamına almak, ekonomik adaleti savunmanın bir gereği olarak meşrudur.

İsmail Hakkı Yelkenci cevap verdi 51 dakika önce
0
Cevap yaz..