Seçimlerde boş oy kullanmak veya oy kullanmamak (seçime katılmamak), İslam dini açısından farklı değerlendirmelere tabi tutulabilir ve bu konuda net bir “haramdır” veya “caizdir” hükmü bulunmamaktadır. Ancak genel eğilim, özellikle toplumsal fayda ve kötülüğün engellenmesi açısından oy kullanmanın gerekli ve önemli olduğu yönündedir. İslam’da yönetimin belirlenmesi ve toplumsal işlerin istişare (danışma) ile yürütülmesi esastır. Günümüz demokratik sistemlerinde seçimler, bu istişare mekanizmasının bir benzeri gibi kabul edilebilir. Dünya genelindeki Müslüman alimlerin büyük çoğunluğu, seçimlere katılımı caiz, hatta bazı durumlarda gerekli görmektedir. Bu görüşün dayanaklarından biri, Peygamber’imizin (s.a.s.) “Sizden kim bir kötülük görürse, onu eliyle değiştirsin; buna gücü yetmezse diliyle düzeltsin; buna da gücü yetmezse kalbiyle buğz etsin, bu ise imanın en zayıf derecesidir” hadisidir. Bu hadisten hareketle, toplumsal kötülükleri engellemek ve iyilikleri yaygınlaştırmak için siyasal süreçlere katılımın bir sorumluluk olduğu düşünülür. Oy vermek, bu sorumluluğu yerine getirme yollarından biri olarak değerlendirilebilir.

Boş oy atmak, bir adaya veya partiye destek vermeme, ancak yine de seçim sürecine katıldığını gösterme anlamına gelebilir. Bu durum, mevcut adaylardan hiçbirini desteklemediğini ifade etmenin bir yolu olarak görülebilir. Dinen doğrudan bir sakıncası olduğu söylenemez. Ancak, seçim sonucuna doğrudan etki etmediği için, sorumluluktan kaçınma olarak da yorumlanabilir. Seçime hiç katılmamak ise, kişinin bu toplumsal sorumluluğu yerine getirmemesi olarak algılanabilir. Özellikle mevcut seçenekler arasında, daha az kötü olanı seçme veya daha büyük bir zararı engelleme imkanı varken oy kullanmamanın, dinen tavsiye edilen bir tutum olmadığı ifade edilir. Çünkü İslam, maslahat (kamu yararı) ve mefsedetin (zarar) giderilmesi ilkelerine önem verir. Genel İslami eğilim, toplumsal faydanın gözetilmesi ve kötülüklerin engellenmesi adına oy kullanmanın teşvik edildiği yönündedir. Kişi, vicdanen en doğru kararı vermeli, ülkesi ve toplumu için en hayırlı olacak seçeneği değerlendirmelidir. Önemli olan, siyasi süreçlere duyarsız kalmamak ve elinden geldiğince toplumsal refaha katkıda bulunma sorumluluğunu taşımaktır.