Bir meselede başka bir mezhebi taklit etmek câiz midir?
Bir meselede başka bir mezhebi taklit etmek câiz midir?
Her mü’minin, tâbi olduğu mezhebin görüşlerine göre amel etmesi esastır. Bu nedenle zaruret olmadıkça, kendi mezhebinin dışına çıkamaz. Hak bir olunca, müslümana yakışan Allâh ve Rasûlü’nün hükmünü bilmeye, takati nisbetinde çalışmasıdır. Şayet kişi avâm olup hiçbir şekilde içtihat ehlinden değil ya da kısmen değilse ki bu da “aslında müçtehit olup bir meseleyi çözmek de aciz kalması durumunda olur” bu her iki durumda olanlar, ilmine ve dindarlığına güvendiği bir müçtehidin görüşünü taklit etmesi gerekir. Üzerine düşen vazife bir mezhebi taklit etmek olup, ilmine ve dindarlığına güvendiği bir müçtehidin mezhebine bağlı kalan kişi, meşru bir sebep ve mazeret olmaksızın başka bir mezhebin görüşüne geçiş yapamaz.
Bir mezhepten diğerine tamamen geçmek mümkün olduğu gibi, kendi mezhebinde çıkış yolu bulamayan bir kimse o konuda diğer mezhebin içtihadına, görüşüne göre amel edebilir; bu caizdir. Fakat bu taklit keyfi ve nefisten gelen bir arzu ile olmamalıdır; bir zaruret ve maslahata göre yapılmalıdır. Bir mezhepten diğerine geçiş, kişinin muhtaç olduğu bir meselede, o mezhebi taklit etmek suretiyle olursa, bunda beis yoktur ve caizdir. Ayrıca örneğin abdestte bir mezhebi taklit etmek taklit etmek namazı da o mezhebe göre kılmayı gerektirmez. Meşru bir mazeret ile bir meselede başka bir mezhebi taklit etmenin şartları ise şunlardır:
1) Taklidi önce yapmak. Bir ibadeti, kendi mezhebinde geçersiz şekilde yaptıktan sonra, nasılsa diğer mezhepte geçerli diyerek sonradan taklit etmemek
2) Taklidi, diğer mezhep kolayına geldiği için yapmamak
3) Bir meselede bir mezhebi taklit edebilmek için, o meselede, o mezhebin şartlarını bilmek
4) Keyfi olarak değil, meşru bir sebepten dolayı taklit etmek
URL Kopyala