Biber gazı spreyi bulundurmak ve tehlike anında kullanmak caiz mi?
Biber gazı spreyi bulundurmak ve tehlike anında kullanmak caiz mi?
Tehlike anında savunma amaçlı biber gazı spreyi bulundurmak ve nefsi müdafaa için kullanmak caiz mi?
URL Kopyala
İslâm fıkhına göre, can, mal ve namusu koruma amacıyla yapılan savunma (nefsi müdafaa/meşru müdafaa) meşrudur ve dinen caizdir. Nefsi müdafaa (Meşrû Müdâfaa), İslâm hukukunun temel kaidelerindendir. Kişinin kendisine, malına veya namusuna yönelmiş haksız ve ani bir saldırıyı savuşturma hakkını ifade eder. Fıkıh âlimleri, meşru müdafaanın caiz olabilmesi için bazı şartların gerçekleşmesi gerektiğini belirtmişlerdir: Bir hakka (can, mal, namus vb.) yönelik, meşru olmayan ve o an gerçekleşen bir saldırı bulunmalıdır. Saldırıyı savuşturmanın başka bir yolu kalmamış olmalıdır. Bağırmak, kaçmak veya yardım çağırmak gibi daha hafif yollarla tehlike savuşturulabiliyorsa, şiddet kullanmak caiz olmaz. Savunma, saldırıyı defedecek ölçüde olmalı ve saldırının yol açtığı tehlike ile orantılı olmalıdır. En az zarar verecek yöntemin tercih edilmesi esastır.
Biber gazı spreyi, kişiye kalıcı bir zarar vermeyen, ancak saldırganı geçici olarak etkisiz hale getiren bir savunma aracıdır. İslâm fıkhı, kişinin can ve mal güvenliğini sağlamasını esas alır. Biber gazı, meşru bir tehlike anında kendini koruma niyetiyle taşındığı sürece, dinen bir sakınca yoktur. Biber gazı, öldürücü bir silah olmadığı ve geçici bir etki yaptığı için, ölümcül bir saldırıya karşı olmasa bile, bir darp, gasp veya cinsel saldırı tehlikesine karşı, saldırganı etkisiz hale getirmede orantılı bir savunma aracı olarak görülebilir. Eğer saldırganı etkisiz hale getirmenin ve tehlikeyi savuşturmanın biber gazı kullanmaktan daha hafif bir yolu yoksa, kullanılması caizdir. Saldırı sona erdikten sonra veya saldırıyı defetmek için gerekenden fazla güç kullanarak biber gazı kullanmak ise meşru müdafaa sınırlarını aşar ve caiz olmaz. Amaç, cezalandırmak değil, saldırıyı durdurmaktır.
Nefsi müdafaa hakkının dayanağı, Kitap, Sünnet ve İcmâ’dır:
Kur’ân-ı Kerim: Bakara Sûresi, 194. ayette: “Size kim saldırırsa, siz de ona, size yaptığı saldırının aynısıyla karşılık verin. Allah’tan korkun ve bilin ki Allah, takva sahipleriyle beraberdir.” buyrulur. Bu ayet, saldırıya karşı misliyle mukabele hakkını tesis eder. (el-Bakara, 2/194)
Hadis-i Şerif: Peygamberimiz (s.a.s.), malını veya canını korurken öldürülen kimsenin şehit olduğunu bildirmiştir. (Tirmizî, Diyât: 21; Müsned, 2:221)
Fıkıh Kitapları: İbni Âbidîn, Raddu’l-Muhtâr adlı eserinde, bir kimsenin nefsini kurtarmak için bütün çarelere başvurduğu halde kurtulamayıp mütecavizi öldürmek zorunda kalması durumunda kısas veya diyet gerekmediğini belirtir (İbn Âbidîn, Raddu’l-Muhtâr, 5:351). Bu, en zor durum için konmuş bir ruhsattır ve biber gazı gibi daha az zarar veren bir araca öncelik verilmesi gerektiği anlamına gelir.
Özetle, tehlike anında, can, mal veya namusa yönelik haksız ve ani bir saldırıyı defetmek amacıyla ve saldırıyı durduracak ölçüde kullanılması şartıyla, biber gazı spreyi bulundurmak ve kullanmak, İslâm fıkhına göre caizdir. Kullanımda esas olan, zaruret ve orantılılık ilkesine riayet etmektir.

