Anne veya babanın rızası olmadan umreye gitmek caiz mi?
Anne veya babanın rızası olmadan umreye gitmek caiz mi?
İslam hukukuna göre boşanmış kadın, ergen erkek çocuğuyla umreye gitmek istese, babanın müsadesi olmadan çocuğun gitmesi caiz mi?
URL Kopyala
Fıkıh alimleri, bu meselede Farz (zorunlu) ibadetler ile Nafile (isteğe bağlı) ibadetler arasında kesin bir ayrım yapmıştır. Bu ayrım, kaynaklarda genellikle cihad ve hac bahsinde anne-babaya hizmet konusunun işlendiği yerde geçer. Babanın izni, farz olan ibadetler için bir şart değildir. Zira Allah’a itaat, yaratılana (ebeveyne) itaatten önce gelir. Bir kimsenin üzerine hac farz olmuşsa, anne-babası veya kocası onu engellese dahi hacca gitmesi gerekir. İbn Kudâme el-Makdisî, Hanbelî fıkhının temel eseri el-Muğnî’de bu durumu şöyle ifade eder: Farz hac için anne-babanın iznine gerek yoktur. Zira bu, Allah’ın farz kıldığı bir ibadettir ve Yaratıcıya isyan olacak bir işte yaratılana itaat edilmez. Umre, Hanefî mezhebine göre Sünnet-i Müekked bir ibadettir. Nafile ibadetlerde, anne-babaya hizmet hakkı (hakkü’l-vâlideyn) öncelik kazanır. Ergen (akıl baliğ) bir evladın nafile bir ibadet (umre, nafile hac, nafile cihad) için sefere çıkması, anne-babasının hizmetine ihtiyaç duyması veya gitmesinden zarar görmesi halinde caiz olmaz.
Eğer anne-babanın hizmete ihtiyacı yoksa ve ayrılığa dayanabiliyorlarsa, gitmesi fıkhen caizdir, ancak rızalarını alması daha faziletlidir. (Buhârî, Cihâd, 1389; Müslim, Birr, 2549) Ergen erkek çocuğu akıl baliğ olduğu için dinen mükelleftir ve ibadet ehliyeti tamdır. Babanın velayeti, mükellef olan çocuğun ibadetlerini mutlak olarak engelleme yetkisi vermez. Ergen erkek, mükellef olduğu için nafile bir ibadeti (Umre) yerine getirmeye ehildir ve ebeveyn izni geçerlilik şartı (şart-ı sıhhat) değildir.Eğer ebeveyn, zaruri bir hizmete ihtiyaç duyuyorsa (hastalık, bakıma muhtaçlık vb.) ve bu ihtiyacı giderecek kimsesi yoksa fıkhen çocuğun sefere çıkması caiz olmaz. Eğer baba, keyfi olarak izin vermiyorsa, çocuğun umreye gitmesi fıkhen caizdir, ancak babasının rızasını kazanmaya çalışması dinen daha faziletlidir. Bu durumda, babanın izni olmadan gitmesi fıkhen caizdir hükmü, iznin ibadetin geçerliliği için bir şart olmaması anlamına gelir. Ancak, evladın babasına karşı olan hizmet ve itaat sorumluluğu göz ardı edilmemelidir.

