Menü

Kadının namahrem erkeklerle görüşmesinin hükmü nedir?

Aşevi İnşaatı Yardımı - Huzurlu Gönüller Eğitim Vakfı
Aşevi İnşaatı Yardımı - Huzurlu Gönüller Eğitim Vakfı
Aşevi İnşaatı Yardımı - Huzurlu Gönüller Eğitim Vakfı
984 görüntülemeErkek - Kadın İlişkileri

Kadının namahrem erkeklerle görüşmesinin hükmü nedir?

İhtiyaç dışında kadının namahremlerle konuşması ittifakla mı ihtilafla mı haram? Kadının sesi fitne şehvet olursa avrettir görüşü esah mı aksi görüş de var mı? Bir de kadın şehveti olup olmayacağını nereden bilebilir ki, ölçüsü ne?

Erkek ve kadınların bir arada bulunmaları, birbirlerine karışmaları, iç içe olmaları, kalabalık bir yerde sıkışmaları, kadınların erkeklerin yanında açılmalarının tümü İslam Şeriatında haramdır. Çünkü bunlar fitne ve şehvetlerin uyanmasına sebep olup, fuhuş ve günahlara iten etkenlerdir. Kadın erkek karışıklığı bu zamanda her tarafta yayılmış durumda çarşıda, pazarda, hastanelerde, üniversitelerde ve başka yerlerde ancak, bizler bunu isteğimizle seçmiyoruz, razı da değiliz, özellikle İslamî konferanslar ve İslamî merkezlerin idarî yerlerinde bile maalesef böyledir.

Kur’an ve Sünnette kadın erkek karışıklığının haram oluşuna dair, birçok delil bulunmaktadır. O delillerden biri şöyledir: “… Peygamber’in hanımlarından bir şey istediğiniz zaman perde arkasından isteyin. Bu, hem sizin kalpleriniz, hem de onların kalpleri için daha temiz bir davranıştır. ….” (Ahzab,53) İbn Kesir bu ayetin tefsirinde şöyle der: Sizin onların yanına izinsiz girmenizi haram kıldığımız gibi onlara asla bakmayınız, şayet birinizin onlardan alması gereken bir ihtiyacı varsa onlara bakmasın, perde olmaksızın hiçbir şey istemesin. Rasulullah ”sallallahu aleyhi ve sellem” kadın erkek karışımını, Allah’a en sevimli yerler olan camilerde bile yasaklamıştır. Erkek ve kadınların saflarını ayırdı. Kadınlar camiden çıkıncaya kadar erkeklerin camiyi terk etmemeleri, camide kadınlara özel bir kapının oluşturulması bu uygulamalardandır. (Buharî,793; Müslim,664) Şehvetlerin uyanması uzak olan temiz ve ibadet yeri camideki Rasulullah’ın ”sallallahu aleyhi ve sellem” erkek ve kadınlar için icraatı böyleyse, başka yerlerde bu icraatın uygulanması daha evladır.

Ebu Said el-Hudrî (s.a.s.) Rasulullah’ın ”sallallahu aleyhi ve sellem” mescidin dışında iken erkek ve kadınların yolda karıştığını görünce, şöyle dediğini rivayet eder: “Rasulullah ”sallallahu aleyhi vesellem” kadınlara yönelik şöyle dedi: Geri çekilin! Sizin caddenin ortasında yürümeniz uygun değildir, sizler yolun kenarından geçiniz” bunun üzerine kadınlar duvara yakın yürüdüklerinden dolayı elbiseleri duvara yapışırdı. (Ebu Davud, Edeb kitabı, Peygamberimizin (s.a.s.) kadın ve erkeklerin yolda yürürken sünneti)

Maslahatı korumak amacıyla mümkün mertebede karışıklığı telafi edecek yollar aramalıyız, Örneğin erkekleri kadınlardan ayıracak mekânlar yapmalıyız, her iki kısma ayrı kapılar tahsis etmeliyiz. Sesin ulaşması için iletişim araçlarını kullanmalıyız. Kadınların hemcinsine eğitim vermesinde ki yeterliliğe ulaşması için çaba sarfetmeliyiz. Var gücümüzle gözümüzü haramdan korumak ve nefsimizle mücadele ederek Allah’tan korkmalıyız.

İslâmiyet kişiyi fitne ve fesada sürükleyen görüntü, davranış ve hallere karşı koruyucu tedbirler alır. Çünkü İslâmda insanın safiyet ve vakarının muhfazası ve bozulmaması esastır. Bu tedbir ve koruma hem erkek için, hem de kadın için eşit seviyede düşünülür. Diğer yandan insana verilmiş olan özellik, kabiliyet ve farklılıklar bir başkasının vebal altına girmesine sebep olmamalı, yanlış duygulara kapılmasına meydan vermemeli, nefsini azdırmamalıdır. Yaratıcı tarafından kadına ihsan edilen sesi de bu çerçeve içinde düşünmek gerekir. Esas itibariyle başta insan olmak üzere hiçbir varlığın sesi mutlak olarak haram ve günah sınıfına sokulmaz. Çünkü yaratılışında bir haramlık mevcut değildir. Bunun içindir ki, hiçbir âyet ve hadis kadının sesini haram kılıcı bir hüküm bildirmez.

Başta Hanefi ve Şâfiî imamları olmak üzere mezhep sahibi müçtehid imamlarımızın kanaatleri de bu merkezdedir. Hattâ bütün fıkıh kitaplarında şu hükmü görüyoruz: “Cumhura göre kadının sesi avret değildir. Yani çoğu müçtehidlere göre kadının sesi haram değildir.” Şâfiî mezhebi âlimleri ve diğer müçtehidler şöyle derler: “Kadının sesi avret değildir. Çünkü kadın alışveriş yapar, mahkemede şahitlikte bulunur. Bunun için sesini yükselterek konuşmak zorunda kalır.” (Tefsîrü Âyâti’l-Ahkâm, II/167) 

Kadının sesi yaratılışı icabı dikkat çekicidir. Özellikle ses normalin dışında bir tonda çıkarsa birtakım mahzurları beraberinde getirmektedir ve dinî tabiriyle “fitneye” sebep olmaktadır. Demek ki, haram olan sesin kendisi değil de, kontrol dışı bir mahiyet taşımasıdır. Ahzab Sûresinin 32. âyet-i kerimesi bu husustaki ölçüyü Peygamber (asm) hanımlarının şahsında şöyle veriyor: “Ey Peygamber hanımları! Siz herhangi bir kadın gibi değilsiniz. Eğer halinize layık bir takva ile korunacaksanız, yabancılarla câzibeli bir şekilde konuşmayın ki, kalbinde fesat bulunan kimse bir ümide kapılmasın. Konuşurken ciddiyet ve ağırbaşlılıkla söz söyleyin.” Müfessir Vehbi Efendi bu âyeti tefsir ederken, “Söylediğiniz söz fitneye sebep olmasın. Yani cazibeli ve ecânibi şüpheye düşürecek bir halde edalı ve naz ü istiğna ile söylemeyin” şeklinde izah getirmektedir. Elmalılı’nın ifadesiyle“Yayılarak, kırıtarak, sınık, yılışık” olduğunda “kalbi çürük kötülüğe meyilli kimseler” bir ümide kapılırlar. Bundan dolayı da günaha girilmiş olur.

Vehbe Zühaylî bunu normal konuşmalardan ziyade dinî muhtevada da olsa aynı gerekçe ile mahzurlu görür: “Kadının, Kur’ân şeklinde de olsa, coşkulu ve nağmeli olarak okumakta iken seslerini işitmek haramdır. Çünkü bunda fitneye sebep olma korkusu vardır.” (İslâm Fıkhı Ansiklopedisi, 1/467) İbni Âbidîn ise meseleye şu şekilde bir açıklık getirir: “Tercih edilen görüşe göre kadının sesi avret değildir. İhtiyaç halinde ve benzeri durumlarda kadının yabancı erkeklerle konuşmasına cevaz veriyoruz. Yalnız kadınların yüksek sesle konuşmalarını, seslerini uzatmalarını, yumuşatmalarını ve nağmeli bir şekilde okumalarını caiz görmüyoruz. Çünkü bunlarda erkekleri kendilerine meylettirmek ve şehvetlerini tahrik etmek vardır. Kadının ezan okuması da bundan dolayı caiz olmamıştır.” (Reddü’l-Muhtar, 1/272)

İsmail Hakkı Yelkenci tarafından yayınlandı 11/08/2024

URL Kopyala
0
Cevap yaz..