Banka ve tekel çalışanı gibi haram kazancı olan kişinin ikramı yenir mi?
Banka ve tekel çalışanı gibi haram kazancı olan kişinin ikramı yenir mi?
Peygamber Efendimiz (s.a.s.) şöyle buyurdu: “Bir kimse (Hak yolunda) uzun sefere çıkar, saçları dağılmış, toza toprağa bulanmış bir hâlde ellerini semâya uzatarak: Yâ Rabbî, yâ Rabbî! diye duâ eder. Hâlbuki yediği haram, içtiği haram, giydiği haram (hâsılı) kendisi haramla beslenmiş olursa, böyle bir kimsenin duası nasıl kabul edilir” [1]
Kazancının tamamı ya da çoğu gayri meşru olan kişilerin veya müesseselerin ikramını kabul etmek mekruhtur. Kazancının çoğu helal ise ve bizzat haramdan ikram ettiği de bilinmiyorsa ikramı kabul edilebilir. Ancak her ne kadar dikkat etmeye çalışılsa da, komşuluk ve akrabalık sebebiyle yapılan ikramları geri çevirmek zor olmakta ve çöpe dökülmesi de israfa sebebiyet vermektedir.
İkram sahibi ikram ettiği şeyleri marketten alırken, haram paraya mukabele ederek almayıp satın aldığı malların bedeli zimmetinde sabit olması sebebiyle, haramlık bu gıdalara sirayet etmez. Bu açıdan bakıldığında bir hafifleme söz konusu olsa da yine de mecbur kalmadıkça ihtiyatlı davranmak gerekir.
Kaynakça:
[1] Müslim, Zekât, 19; Tirmizî, Tefsir,3; Ahmed b. Hanbel, 2/328
URL Kopyala
