İslam alimleri, ibadetlerin Peygamber Efendimiz’in (s.a.s.) ve onun en yakın takipçileri olan Selef-i Salihin’in (ilk Müslüman nesilleri) uygulamalarına birebir uygun olması gerektiğini bildirir. Bu görüşe göre, Allah’a yakarış ve zikir, Kur’an ve Sünnet’te belirtilen şekilde yapılmalıdır. Konuyla ilgili bir hadis şöyledir: “Her kim dinimizde olmayan bir şeyi ortaya çıkarırsa, o reddedilir.” (Buhari, Müslim) Bu hadis, dinde sonradan ortaya çıkarılan her türlü uygulamanın geçerli olmadığına işaret eder. Rasûlullâh (s.a.s.) döneminde zikrin toplu bir şekilde ve müzik veya raks eşliğinde yapılmadığı bir gerçektir. Zikir daha çok bireysel bir eylem veya toplu olarak sadece sözlü bir şekilde (kelime-i tevhid vs.) icra edilirdi. Alimler, şeytanın insanları ibadetlerden soğutmak yerine, ibadetlere yanlış veya sapkın uygulamalar ekleyerek dini tahrif ettiğini belirtir. Şeytan ve askerlerinin, kulları yanlışa yönlendirmek ve salahı fesada değiştirmek için en büyük araçlarından biri de çalgı aletleri ve bunlar ile icra edilen müziktir. Peygamber Efendimiz “sallallahu aleyhi ve sellem” şöyle buyudu; “Ümmetim arasında, zina yapmayı, ipekli elbiseler giymeyi, şarap içmeyi, çalgı aletlerini çalmayı helal sayan kimseler olacak”. (Buhari 5590) Bu hadis, çalgının haram kılındığı konusunda delaleti kat’î olan açık bir delildir. Dolayısıyla çalgı dinlemek caiz olmadığı gibi, çalgı eşliğinde ilahi, ezgi, marş vb. icra edilmesi, dini programların icra edilmesi ve izlenmesi daha da sakıncalıdır. Zira saygınlığı olan kutsallarımızın haram olan çalgı eşliğinde icra edilmesi veya ilahiler de geçen dini sözlerin yanında halay çekerek kol kola girip birlikte dönülmesi bu kutsallara karşı bir nevi saygısızlık anlamını taşıyabilir. “Müminler ancak o kimselerdir ki, Allah anıldığı zaman kalpleri titrer.” (Enfal Suresi, 2. ayet) Bu ve benzeri ayetler, Allah’ı anmanın, huşu ve saygı dolu bir korku ile olması gerektiğini vurgular. Raks, halay çekme ibadetle bağdaşmaz, zira ibadet bir ciddiyet ve teslimiyet eylemidir. Raks, çoğunlukla eğlence ve neşe amaçlı kullanılan bir eylem olması nedeniyle ibadetle karıştırılması yanlıştır. Şeytan, insanları gerçek ibadetten uzaklaştırmak için en kolay yolları kullanır ve bidat bu yollardan biridir.