Menü

Çıkardığı sesle dikkatleri çeken yüksek topuklu kadın ayakkabısı satmak caiz midir?

Aşevi İnşaatı Yardımı - Huzurlu Gönüller Eğitim Vakfı
Aşevi İnşaatı Yardımı - Huzurlu Gönüller Eğitim Vakfı
Aşevi İnşaatı Yardımı - Huzurlu Gönüller Eğitim Vakfı
413 görüntülemeTicaret
0 Yorum

Çıkardığı sesle dikkatleri çeken yüksek topuklu kadın ayakkabısı satmak caiz midir?

Topuklu kadın ayakkabısı satmak caiz midir?

İsmail Hakkı Yelkenci cevap verdi 14/08/2025

URL Kopyala
0

İslam’da tesettür, sadece bedeni örtmekle sınırlı değildir. Aynı zamanda kadının duruşunda, yürüyüşünde ve kullandığı aksesuarlarda da tevazu (alçakgönüllülük) ve sadelik esastır. Bu, başkalarının dikkatini çekmeyecek ve fitneye (günaha sürüklenme) sebep olmayacak bir tavrı benimsemektir. Parlak taşlarla, abartılı aksesuarlarla donatılmış veya canlı renklerle tasarlanmış ayakkabılar, kadının dış görünüşünü ön plana çıkarır. Bu durum, tesettürün amacına aykırıdır. Zira tesettür, kadının kendi cazibesini gizlemesi ve sade bir şekilde topluma karışmasını hedefler. Çok yüksek topuklar, kadının yürüyüşünü değiştirerek kalçalarını ve beden hatlarını daha belirgin hale getirebilir. Bu durum, İslam’ın kadınlara yürüyüşlerinde vakar ve tevazu tavsiyesine ve tesettürün ruhuna ters düşer. Kur’an-ı Kerim’de, kadınların ayaklarını yere vurmaması ve bu şekilde dikkat çekmemesi emredilir. (Nur Suresi, 31)

Ayette geçen bu emir, kadınların ziynetlerini (takılarını) belli etmemesi içindir. Yüksek ve sert topuklu ayakkabıların çıkardığı ses bu emre terstir; yani kadının varlığını ve yürüyüşünü başkalarına duyurur, dikkatleri üzerine çeker. Bu ürünlerin satışı, tıpkı alkol veya kumar gibi doğrudan haram bir fiil olarak nitelendirilmez. Ancak, bir ürünün satışından kazanılan paranın hükmü, o ürünün ne amaçla kullanıldığına ve ne gibi sonuçlara yol açtığına göre de değişir. Bir satıcının, satılan ürünün müşteriyi günaha sevk edeceğini bilmesi veya kanaat getirmesi durumunda, bu ticaret mekruh hale gelir. Bu nedenle, Müslüman bir satıcının, sadece ticari kazanç elde etmekten ziyade, sattığı ürünlerin toplumsal ve ahlaki sonuçlarını da düşünerek hareket etmesi gerekir. Bir Müslüman, helalden kazanıp helale harcamakla yükümlüdür ve bu sorumluluk, sattığı ürünün kendisinin yanında, o ürünün kullanılış biçimine ve sonuçlarına göre de hüküm alır.

İsmail Hakkı Yelkenci cevap verdi 14/08/2025
0
Cevap yaz..