Menü

Oruç tutmamayı mubah kılan mazeretler nelerdir?

Aşevi İnşaatı Yardımı - Huzurlu Gönüller Eğitim Vakfı
Aşevi İnşaatı Yardımı - Huzurlu Gönüller Eğitim Vakfı
Aşevi İnşaatı Yardımı - Huzurlu Gönüller Eğitim Vakfı
542 görüntülemeOruç Bahsi

Oruç tutmamayı mubah kılan mazeretler nelerdir?

Oruç tutmamayı mubah kılan mazeretler şunlardır:

Yolculuk: Ramazanda en az üç günlük (90 km) bir yere gidecek olan kimse, geceden yola çıkacaksa oruca niyet etmeyebilir. Fakat bir kimse oruca başladıktan sonra, gündüzün yolculuğa çıksa, bu yolculuk o ilk gün için bir özür sayılmaz, orucuna devam etmesi gerekir. Ancak o gün, oturduğu şehirden çıktıktan sonra orucunu açmış olsa keffaret gerekmez, sadece kaza gerekir.

Hastalık: Bir hasta canının helak olacağından veya aklının gitmesinden veya ciddi bir hastalığın artmasından veya uzamasından korkacak olsa, oruç tutmayabilir veya tutmuş olduğu orucu bozabilir. Sonradan iyileşince tutamadığı günleri kaza eder.

Düşmanla cihat: Ramazanda düşmanla savaşacak bir İslâm mücahidi, düşman karşısında zayıf düşeceğinden korkarsa oruç tutmayabilir. Sonra savaş yapılmasa da yine kendisine kazadan başka bir şey gerekmez.

Zorlama (ikrah) hali: Hayata tesir edecek veya bir uzvun telef olmasına sebebiyet verecek şekilde bir tehdit sebebiyle oruç açılabilir, bu câizdir.

Şiddetli açlık ve susuzluk: Oruçlu bir kimse açlıktan veya susuzluktan dolayı helak olmaktan veya aklına bir noksanlık gelmesinden bir tecrübeye ve belirtiye dayanarak korkarsa, orucunu sonra kaza etmek şartı ile bozabilir.

Gebelik, süt annelik: Şöyle ki, Ramazanda gebe bulunan yada kendisinin veya başkasının çocuğuna süt veren bir kadın, kendisine veya çocuğa bir zarar gelmesinden korkarsa orucunu bozabilir. Sonra onu kaza eder.

Hayz ve Nifas Hali: Bir kadın Ramazanda gündüzün adet görmeğe başlarsa veya çocuk doğurursa, orucu bozulmuş olur. Fakat bir kadın adet günü sanarak orucunu bozduğu hâlde, o gün adet görmemiş olursa, kendisine keffaret de gerekir. Diğer bir görüşte ise keffaret gerekmez, tercih edilen görüş budur.

Ziyafet: Ziyafet vermek veya bir ziyafete çağrılmak, nâfile oruçları bozmak hususunda bir özür sayılabilir, sonra kaza eder. Ancak bazı alimlere göre bu mazeret, sadece öğleden önce verilen ziyafetler için geçerlidir. Ziyafet, farz ve vacib oruçlar için bir özür değildir.

Boşamaya yemin: Nâfile veya kaza orucuna başlamış olan bir kimseye; bir arkadaşı “orucunu bozmazsan karım boş olsun” dese, bu oruçlunun o yemin edeni zarardan kurtarması için orucunu açması mendub olur.

Yaş büyüklüğü: Kendisine şeyhi fani denilen çok yaşlı ve güçsüz bir kimse oruç tutmayabilir, bu kimseler fidye verirler. İyileşme ümidi olmayan ve oruç tutamayacak kadar ağır hasta olan kimseler de yaşlı hükmünde olup fidye verirler.

İsmail Hakkı Yelkenci tarafından yayınlandı 16/08/2024

URL Kopyala
0
Cevap yaz..