Mikrofon vasıtasıyla hoparlörden duyulan sesle imama uyan cemaatin namazı olur mu?

Mikrofondan gelen ve hoparlörde duyulan ses, aksi seda (yankı) mı? Nakli seda (sesin nakli) mi? Ya da ikisinin dışında başka bir şey mi?  Yani kısacası, duyulan ses imamın sesi olup iktida câiz midir yoksa cihazın sesi olup iktida sahîh değil midir? İşte bu husus tartışma konusudur.

Mikrofon, ses dalgalarını elektrik titreşimlerine çevirerek hoparlöre gönderir. Mikrofondan gelen titreşim sinyallerini alan bobin, elektromanyetik güçlerin etkisi ile hareket etmeye ve hareket ederken diyaframı da hareket ettirmeye başlar. Diyafram, kendine gelen değişik elektrik sinyallerine uyum sağlayarak hareket eder ve havaya ses dalgaları yayar.

Nasıl ki, televizyon ekranlarındaki görüntüler kişinin kendisi olmadığı gibi, hoparlördeki diyaframların havaya yaydığı ses dalgaları da kişinin (imamın) kendi sesi değildir ve sorun buradadır. Bu nedenle ihtiyatlı olan, hoparlör vasıtası olmadan imamın namazları kıldırmasıdır.

Zaten, büyük camiler yeni çıkmadı, asırlardır Müslümanlar büyük camilerde namaz kılıyor, nasıl kılınacağı da fıkıh kitaplarında bildirilmiştir. Eğer imamın sesi duyulamayacak derecede cemaat kalabalık olursa, caminin büyüklüğüne göre bir veya birkaç ara müezzin bu vazifeyi görür ve müezzinin sesiyle hareket edilir. Böylece elektrik kesintisi sebebiyle oluşacak karmaşa da ortadan kalkmış olur. Bu şekilde sağlıklı çözüm varken, namaz gibi önemli bir ibadeti riske atmak anlamsız bir davranış olacaktır.

---

URL Kopyala