Vekil zekatı müvekkilin dediği fakirden başka bir fakire verse geçerli olur mu?

Vekile ait yetkinin kapsamı öncelikle müvekkilin akid sırasında açıkladığı iradesinden anlaşılır. Sahih şekilde kurulan vekâletin vekile yüklediği temel borç, işi müvekkilin menfaatine uygun biçimde görmektir. Müvekkilin menfaati öncelikle onun akid sırasında açıkladığı iradesinden anlaşılır. Vekilin kendisine verilen tâlimatı aşması halinde yaptığı işlem müvekkil hakkında hüküm ifade etmez. Ancak vekil zekatı müvekkilin dediği fakirden başka bir fakire vermesi durumunda geçerlilik husunda alimler arasında görüş ayrılığı vardır. Bazıları, bir kişinin belirli bir kişiye sadaka vermeyi adadığında başkasına vermesi durumunda geçerli olması meselesi gibi, bu vekilin başkasına da zekât verebileceği ve bundan sorumlu olmayıp müvekkilden aldığı miktarı ona ödemesi gerekmeyeceğini söylediler. İkinci görüş ise bu bedeli müvekkile geri ödemesi gerekeceği yönündedir. Nitekim İbn Abidin de bunu tercih etti ve şöyle gerekçelendirdi: “Vekil, tasarrufu yalnızca müvekkilden elde eder ve ona belirli bir kişiye ödeme emri vermiştir, bu nedenle, bir kişiye vasiyet etme meselesinde olduğu gibi, başkasına ödeme yetkisine sahip değildir.” (İbn Abidin Raddu’l-muhtâr, 2/269) Bu durumda müvekkil zekatını geçerli olacak şekilde tekrar ödemelidir. Fakat Hanefi alimlere göre, genel olarak yetkisiz (fuzuli) kişinin tasarrufu, hak sahibinin onayına bağlıdır. Onaylarsa geçerli olur, onaylamazsa geçerli olmaz. Bu nedenle durumu hemen müvekkile bildirip müvekkilin onaylaması durumunda zekat geçerli sayılabilir.

---

URL Kopyala