Kurban kesildikten sonra ortaklardan birinin gayrimüslim olduğu anlaşılsa ne gerekir?
Kurban kesildikten sonra ortaklardan birinin gayrimüslim olduğu anlaşılsa ne gerekir?
Kurban günleri geçtikten sonra hisse sahiplerinden birinin ateist olduğunu öğrenen kişi tekrar bir kurban bedeli tasadduk etmesi gerekir mi? Hisseye girerken herkesin müslüman olduğunu zannediyordu.
Ortak olarak kesilen kurbanın geçerli olması için aranan bazı şartlar şunlardır:
1) Ortakların Müslüman olmaları, kurban ve ibadete niyet etmeleri ve hisselerinin yedide birden az olmaması.
2) Sırf eti için ortak olan varsa ve biliniyorsa hiçbirinin kurbanı sahih olmaz.
3) Ortaklardan biri geçen sene kesmediği kurbanı niyet etse caiz olmaz.
4) Bir sığırı veya deveyi, yedi kişiye kadar Müslüman ve bâliğ kimseler ortak olarak satın alıp kesebilirler, bunlara adak veya akika kurbanı da ortak edilebilir.
5) Zenginin tek başına kurban etmek için satın aldığı sığıra, sonradan başkalarını ortak etmek mekruhtur ve katılan ortaklardan aldığı bedeli fakirlere tasadduk etmesi gerekir. Fakir, bir sığırı kurban etmek için satın alsa, daha sonra başkalarını ortak edemez.
6) Bir sığırı en çok 7 kişi kesebilir, yediden fazla kişi, bir veya birden fazla, ineğe ortak olamaz.
7) Bir sığıra 3, 5, 7 gibi tek sayıda ortak olma şartı yoktur, 2, 4, 6 gibi çift de olur.
Kurbanın ibadet niyetiyle kesilmesi şarttır. Kur’an’da; kesilen kurbanlık hayvanların et ve kanlarının değil, bu kesimi yapan Müslüman’ın niyet, takva ve bağlılığının Allah’a ulaşacağı bildirilmiştir. Hanefi mezhebinde, ortaklaşa kesilen kurbana bütün ortakların ibadet niyeti ile katılmaları şarttır. Ortaklardan birinin sadece et elde etme niyetiyle iştiraki diğerlerinin kurbanını geçersiz kıldığı gibi ortaklardan birinin gayrimüslim olması da öyledir.
İmam Kasani konuyla ilgili şöyle demektedir: Şayet ortaklardan biri ”ister ehli kitap olsun isterse olmasın” gayrimüslim bir azınlık olup kurbandan et kastetse yahut kendi inancına göre bir kurbet kastetse tüm ortakların kurbanı geçersiz olur zira kafirden kurbet yani ibadet manası gerçekleşmez, dolayısıyla niyeti yok hükmündedir sonuç olarak da et kastetmiş sayılır. Buna binaen; ortaklardan biri Müslüman olup et kast edince diğerlerinin kurbanı da geçersiz sayılıyorsa kafir olup et kast edince evleviyetle geçersiz sayılır.[1]
ﻭﻟﻮ ﻛﺎﻥ ﺃﺣﺪ اﻟﺸﺮﻛﺎء ﺫﻣﻴﺎ ﻛﺘﺎﺑﻴﺎ ﺃﻭ ﻏﻴﺮ ﻛﺘﺎﺑﻲ ﻭﻫﻮ ﻳﺮﻳﺪ اﻟﻠﺤﻢ ﺃﻭ ﺃﺭاﺩ اﻟﻘﺮﺑﺔ ﻓﻲ ﺩﻳﻨﻪ – ﻟﻢ ﻳﺠﺰﻫﻢ ﻋﻨﺪﻧﺎ؛ ﻷﻥ اﻟﻜﺎﻓﺮ ﻻ ﺗﺘﺤﻘﻖ ﻣﻨﻪ اﻟﻘﺮﺑﺔ ﻓﻜﺎﻧﺖ ﻧﻴﺘﻪ ﻣﻠﺤﻘﺔ ﺑﺎﻟﻌﺪﻡ ﻓﻜﺎﻥ ﻣﺮﻳﺪا ﻟﻠﺤﻢ، ﻭاﻟﻤﺴﻠﻢ ﻟﻮ ﺃﺭاﺩ اﻟﻠﺤﻢ ﻻ ﻳﺠﻮﺯ ﻋﻨﺪﻧﺎ ﻓﺎﻟﻜﺎﻓﺮ ﺃﻭﻟﻰ (بدائع الصنائع: ٥/٧٢)
Kaynakça:
[1] Bedaius’Sanai: 5/72
URL Kopyala